Medyanın yapay zekâ ile imtihanı

Bu hafta, uzunca bir süredir medyada yapay zekâya yönelik oluşturulmaya çalışılan “korkmalısınız, çünkü yapay zekâ işinizi elinizden almak üzere” algısına değinmek istiyorum.

Örneğin, son günlerde gazete manşetlerine baktığınızda yapay zekânın bir suçlu için avukatlık yapacağı, bir davada hâkimlik yaptığı gibi haberlere rastlıyoruz. Öyle ya, eğer adalet bile artık yapay zekâ tarafından sağlanacaksa, gelecekte hepimizin işsiz kalması an meselesi olmalı!

Oysa ki, bu haberleri detaylı olarak inceleyen bir kişi görecektir ki, haberlerin temelinde muhtemelen kendileri de medyada haber olmak için yargı sürecinde bu teknolojiden yararlanmaya çalışan bazı adalet çalışanlarının münferit davranışları yer alıyor. Daha spesifik açıklamak gerekirse, ChatGPT’den yararlanılarak ilgili yasalara ve geçmişte yaşanmış davalarda alınan kararlara ilişkin içtihatlar daha hızlı bir şekilde bir araya getiriliyor. Yani, yapay zekâ herhangi bir mahkemede hakimlik ya da avukatlık yapmıyor, sadece bir karar destek sistemi olarak karar verme sürecine yardımcı olacak bilgileri bir araya getirerek daha doğru karar verilebilmesine yardımcı oluyor.

Evet, ileri yapay zekâ teknolojileri gelecekte her alanda yaygın olarak kullanılacak. Kaldı ki halihazırda biz farkında olmasak da yapay zekâ zaten her alanda kullanımda. Ancak yapay zekânın da sınırları olduğunu, mevcut kullanımların daha çok veri madenciliği, veri analitiği ve karar destek sistemleri gibi alanlarda odaklandığını söyleyebiliriz. Daha yalın bir ifade ile özetlemek gerekirse, yapay zekâ günümüzde sağlıktan üretime, lojistikten finansa kadar pek çok alanda veri toplama, analiz etme ve elde edilen bulgulardan yararlanarak karar vermeyi kolaylaştırma amacıyla zaten kullanılıyor.

Günümüzde medya tarafından gündeme getirilen yapay zekâ ise kendi başına davranışsal yeterliliğe sahip insansı bir varlık, en yakın tanımlama ile Terminatör filmindeki insansı robotlar gibi sunuluyor. Oysa ki, ne S. Arabistan vatandaşlığına kabul edilen Sophie robotu, ne Boston Dynamics’in robot köpekleri ya da humanoid robotu Atlas, ne  Elon Musk’ın Optimus’u, ne en gelişmiş robot sayılan Ameca, ne de sohbetleriyle gönüllerimizde taht kuran ChatGPT henüz kendi başlarına bir Terminatör gibi insansı davranışlar sergileyebilecek durumda değiller.

Mevcut yapay zekâ uygulamalarının yakın gelecekte insanlardan bağımsız bir şekilde hayatımızın bir parçası olabilmeleri de mümkün görünmüyor. Bunun sebebinin teknolojik yetersizlikler olduğunu söylemek ise haksızlık olur, çünkü teknolojik gelişmeler oldukça hızlı ilerliyor. Aksine hukuksal, toplumsal, etik ve diğer koşulların henüz olgunlaşmamış olması yapay zekânın hayatımızda aktif rol almasının önündeki en önemli engeller arasında yer alıyor.

Bu engelleri önümüzdeki haftalarda tartışmaya devam edelim…

Prof. Dr. Mustafa Zihni TUNCA