Paylaşım ekonomisi

Paylaşım ekonomisi kavramının en kapsamlı tanımlarından birisi Wikipedia’da “Sahibince seyrek gereksinim duyulan bir gerecin ya da hizmetin sahibince kullanılmadığı zamanlarda ihtiyacı olan başka kullanıcılara, uzmanlaşmış bir pazarlayıcı tarafından sunulması ve kullanıcının ödediği kullanım ücretinden pazarlayıcının bir pay alması temelli alışveriş düzeni” şeklinde yer alıyor.

Sürdürülebilir bir dünyada kullanılmayan ya da az kullanılan her türlü ürün ve hizmetin başkalarının kullanımına açılması oldukça önem arz ediyor. Bu açıdan düşündüğümüzde son zamanlarda ülkemizde taşımacılık sektörü tarafından sıklıkla eleştirilse de, BlaBlaCar ve Tag gibi araç paylaşımına dayalı seyahat uygulamaları tüm dünyada büyük rağbet görüyor.

Geçmişten beri süregelen otostop uygulamalarının çağdaş bir uyarlaması olarak düşünebileceğimiz bu tarz uygulamalara yönelik eleştirilerin temelinde araç paylaşımının yasalara aykırı olması sebebiyle korsan taşımacılığa girmesi argümanı yer alıyor. Bu argümana haksız kazanç, vergi kaybı, yolcu güvenliği vb. endişeler de eklendiğinde, geçmişte Uber’in operasyonlarını durdurmasına sebep olan sürecin yakın gelecekte diğer uygulamaları da beklediğini öngörmek zor değil.

Yeni neslin beklentileriyle şekillenerek geleneksel taşımacılık sistemlerine alternatif olarak ortaya çıkan araç paylaşım uygulamalarının yasal gerekçeleri bahane ederek önünün kapanmasını asla doğru bulmuyorum. Ülkemizde pek çok yasa gelişen dünya düzenine uyum sağlamak için güncellenirken, gerekli yasal düzenlemeler yapılarak tıpkı e-scooter kullanımında olduğu gibi paylaşıma dayalı seyahatlerin önünün de rahatlıkla açılabileceğini hepimiz biliyoruz.

Taşıma esnafının endişelerinin aksine, bu tarz uygulamaların taksi veya otobüslerin kazançlarına engel olacağına da inanmıyorum. Aksine, İstanbul gibi büyük şehirlerde insanlar zaten yeteri miktarda taksi bulamamaktan yakınırken, paylaşım ekonomisi trafikteki özel araç verimliliğini arttırarak hem çevreye, hem kent trafiğine, hem de ekonomiye olumlu etkiler sunabilecektir.

Prof. Dr. Mustafa Zihni TUNCA