Şeker de yiyebilsinler

Ben bu satırları yazarken ileri derece uygarlaşmış insan evlatları tepemde uçup beni öldürmeye çalışıyor. Benimle şahsi bir husumetleri yok, benim de onlarla yok. Tabiri caizse ‘sadece görevlerini yapıyor’lar. Eminim çoğu cinayeti özel hayatlarında akıllarına bile getirmeyecek iyi, namuslu adamlardır. Öte yandan biri hedefi tutturur da beni bombayla paramparça ederse uykusu bile kaçmaz. Vatanına hizmet ediyor, bu da her türlü günahının bağışlanmasını sağlıyor.

Yukarıdaki satırların hangi ülkede kaleme alındığını sorsam muhtemelen aklınıza ilk etapta Ukrayna ya da Filistin gelebilir. Halbuki bu cümleler Londra II. Dünya Savaşı sırasında Almanya tarafından bombalanırken George Orwell tarafından kaleme alınan “Aslan ile tek boynuzlu at” adlı eserin ilk paragrafında geçmektedir. Londra başta olmak üzere pek çok İngiliz kenti 1940-41 yıllarında Naziler tarafından yoğun hava saldırısına maruz kalmış, 40.000 aşkın sivil ölürken, bir milyondan fazla kişi evsiz kalmıştı.

Geçtiğimiz günlerde Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarının 77. yıldönümüydü. Nazım Hikmet’in Hiroşima’da öldürülenlerin ardından kaleme aldığı ‘Kız Çocuğu’ şiiri o anlarda yaşanan dramı çok güzel özetler. Acaba bu iki şehri yerle bir edip 200 binin üzerinde kişinin ölümüne yol açan pilotlar tıpkı Orwell’ın ifade ettiği gibi evlerine döndükten sonra görevlerini tamamlamış olmanın rahatlığı içinde huzurla yaşamlarını sürdürebilmişler midir diye merak ettim.

Hiroşima’ya ilk atom bombasını atan Paul Tibbets, 2007 yılında 92 yaşında ölmüş ve hayatı boyunca bu görevinden ötürü zerre kadar pişmanlık duyduğuna ilişkin tek bir cümle bile sarf etmemiş. Hatta, bir gazeteye verdiği röportajda görevini başarıyla tamamladığını şu sözlerle ifade etmiş:

Kendi kendime düşündüm, ‘Eğer başarılı olabilirsek, Japonlara savaşmaya devam etmenin boşuna olduğunu kanıtlayacağız çünkü bu silahları üzerlerinde kullanabiliriz. Bu şeye karşı durmayacaklar. Gördüklerimi gördükten sonra bırakacaklarına daha çok ikna oldum. Bunu yapabilmenin tek yolu bu.

Eminim ki, önceki günlerde Gazze’ye yönelik saldırılarda 5 yaşındaki küçük kızın ölümüne sebep olanlar da muhtemelen benzer duygular içerisindedir.

Savaşların kazanını kim olursa olsun, kaybeden hep insanlık oluyor…

Prof. Dr. Mustafa Zihni TUNCA