Artık Yeni Şeyler Söylemek Zamanı Gelmedi mi?

Türkiye’yi tanımlarken kullanılan “Rusya‘yı durdursun, Çin‘e geçit vermesin, İslam alemini de yumuşatsın, yeter!”   ifadeleri hiç de hoş değil!.. Hele ekonomi için biçilen misyon: “Borcunun sadece faizini ödeyecek kadar gelir düzeyi olsun yeterli…” Dünyaya istedikleri şekilde yön vermeye çalışanların emellerine ayak bağı olan ülke sayısı arttı. “Maskesiz 5’ler  endişeli!..” Ancak dünyanın Devamı …

Krizi yönetebilmek

Kriz, işletmelerin beklenmedik durumlara hazırlıksız yakalanmaları sonucu ortaya çıkan, buhranlı ya da bunalımlı dönemleri ifade etmek için kullanılan bir terimdir. Tipik bir kriz dört temel aşamadan oluşur ki bunlar; krizin oluşum aşaması, ortaya çıkma aşaması (akut kriz), sürekli hale gelmesi (kronik kriz) ve çözülme aşamasıdır. İşletmeler açısından buhranlı ya da Devamı …

Devlet ve Egemenlik

Devlet, halkı için vardır. Halkın veyahut vatandaşların tek başına çözemedikleri ihtiyaçlar için örgütlenir ve faaliyetini yürütür. Devlet de kendince bir iş listesini icraata dönüştürmek ister. Evvel emirde, işbu hizmet listesi “güvenlik“ gibi devletin teşkilatlanarak çözebileceği işler ile başlar. Hakikaten güvenlik hizmeti, insanın olduğu kadar devletin de mevcudiyetini tehdit eden unsurları Devamı …

Reform Paketi ve Ötesi

“30 konu 10 başlık”tan oluşan yeni reform paketi sunuldu, sunulmasına da…  Bir reform yılgınlığını da unutmamak gerek. Artık çok sayıda reform söylemlerinden, reform söylemlerinin sonuçlarına mı geçilse? Şimdilerde “Ekonomi, sadece ekonomiden ibaret değildir!” demeye başladık. Siyaset, dış politika, ABD seçimi, aşı, her birisi… ekonomiyi rüzgara tutulmuş yaprağa çevirebiliyor. Türkiye’nin jeopolitik Devamı …

Azerbaycan Neden Hedef Oldu?

3 milyon nüfuslu Ermenistan, 10 milyon nüfuslu Azerbaycan’ın  Dağlık Karabağ bölgesini büyük bir dram yaşatarak, 1988’de işgal etti. Çatışmalar altı yıl sürdü. Karabağ halen Ermenistan işgali altındadır. Aslında 100 yıllık bir sorunun devam eden parçası, bu Karabağ sorunudur. Stalin’in demografisi bozulmuş Karabağ’ı bir tartışma alanı olarak özerkleştirme çalışması, özellikle 1990’larda Karabağ’ın Devamı …

İTİBAR NEYDİ?

Son zamanlarda en çok dikkatimi çeken hususlardan biri de dünya üzerindeki bazı bağımsız kuruluşların gözle görülür bir değişimle soyut endeksler üzerinden kamuoyuna sundukları somut göstergelerdi. Hem akademik çalışmalarımda kullanmak üzere hem de kişisel merakımdan incelemiş olduğum, bir sonraki yılın verilerini heyecanla beklediğim endekslerin başında, dünyanın en itibarlı şirketlerini belirleyen ‘İtibar Devamı …

Dezenformasyonla savaş

Perşembe gecesi, saat 22 suları… Dersler bitmiş, evde çayımı yudumlarken bir yandan da telefonda gün içerisinde biriken kandil mesajlarını cevaplıyorum. O esnada bir meslektaşımın WhatsApp hesabından bir ses kaydı geliyor. İletilen sesli mesajı dinledikten sonra dezenformasyon olmasını ümit ederek bu bilgilerin doğru olup olmadığını soruyorum arkadaşıma. “Sanırım doğru” diyor arkadaşım. Devamı …

İşe Ayaklar Geri Geri Gider mi?

Gider… Para değil konu. Ortam, arkadaşlar, amirler, birlikte çalıştıklarımız… Bitmeyen üretilmeyen işler, bekleyen dosyalar, yapılmayan kontroller, kesilmeyen fatura, yapılmayan ödemeler… Olmadık zamanda tekrar tekrar yapılan, aynı işler.. veee bitmeyen telefonlar. Böyle bir işyerini hayal bile edemezsiniz. Buna ek bir de patlayan sinir boşalmaları, ağlama krizleri, gereksiz sert tepkiler ve hakaretler. Devamı …