Dijital ajitasyon

Çölde devesini çaldıran hayırseverin hikayesini bilirsiniz:

Zengin bir adam çölün ortasında devesine binmiş giderken yerde perişan halde yatan birisini görür. Haline acıyıp, yere doğru eğilerek elindeki su matarasını ona doğru uzatırken kendisini yere çekip düşüren yerdeki adam hızla deveye binerek uzaklaşmaya başlar. Adamın hırsız olduğunu geç de olsa fark eden zengin hayırsever hırsıza bağırır:

“Lütfen bu olayı kimseye anlatma!”

Devenin üzerinde ilerlemeye devam eden hırsız gülerek adama “Olan olmuş, anlatsam senin için ne fark edecek ki?” diye seslenir.

Adamın cevabı “Bu olayı duyanların çölde gerçekten susuz kalanlara yardım etmek istemeyeceklerinden korkuyorum!” olur.

Özellikle pandemi dönemininde ekran başında daha fazla zaman geçiren insanımız çok farklı şekillerde dijital ajitasyona maruz kalıyor. Çoğunlukla ihtiyaç ya da sağlık sorunları olduğuna ilişkin mesajlar gönderip yardım talebinde bulunan dolandırıcılara yönelik basında gördüğümüz haberler insanların güven ve yardımlaşma duygularını da olumsuz etkiliyor.

Geçtiğimiz günlerde haberlere yansıyan, sosyal medyada tanışıp evlenme vaadiyle yüzünü hiç görmediği bir kişi tarafından ₺600 milyonun üzerinde dolandırılan kariyer sahibi bir kadının durumu sosyal medyada hemen hemen herkesin farklı zaaflarından yararlanılarak kolaylıkla dolandırılabileceğini göstermesi açısından önem taşıyor.

Kaspersky tarafından yayınlanan güvenlik uyarısında bireyleri hedef alan dolandırıcılık türleri; sahte yardım kuruluşlarından gelen yardım talepleri, ihtiyaç sahibi dolandırıcılıkları, test, aşı ve tedavi dolandırıcılıkları, devlet adına denetleme dolandırıcılıkları ve bankalardan gelen sahte uyarılar olarak beş grupta toplanmış.

İsimlerinden de anlaşıldığı üzere size yardım etmek ya da sizden yardım istemek üzere kişi ya da kuruluşlar tarafından sosyal ağlar, telefon, sms, e-posta gibi yollarla gelen anormal mesajları dikkate almamanız oldukça önemli. Hatta, bu talepler tanıdığınızı sandığınız kişi ve kurumlardan bile gelse dikkatle yaklaşmanız gerekiyor. Çünkü, farklı yollardan tanıdığınız kişilerin adına açılan ya da ele geçirilen hesapları kullanılarak sizlere ulaşma ihtimalleri olduğunu unutmayın.

Prof. Dr. Mustafa Zihni TUNCA