Koskoca bir yılı daha ardımızda bıraktık. Yepyeni bir yıla kavuşmamıza az bir zaman kaldı. Bu vesile ile 2022 yılı dijitalleşme süreci açısından nasıl geçtiğini kısaca hatırlamaya çalışalım. Örneğin, 5G nihayet ülkemizde de resmen test edilmeye başlandı. Yapay zekâ, metaverse uygulamaları, dijital oyunlar, e-sporlar ve diğer pek çok dijital uygulama artan oranda ilgi görmeye devam ediyor. Pek çok kamu hizmeti dijitalleşmeye devam ederken, e-devlet uygulamalarına yenileri eklendi.
Döviz kurlarındaki artış ve yüksek enflasyon yüzünden ithalata dayalı teknoloji ürünlerin fiyatı astronomik düzeyde yükseldi ve ülkemizde cep telefonu başta olmak üzere pek çok ürünü satın almak pek çok vatandaş için neredeyse imkânsız bir hâl aldı. Öyle ki, yurt dışına tatile gidip bir cep telefonu ile yurda döndüğünüzde çoğu zaman seyahat masraflarınız yanınıza kâr kalır hale geldi! Neyse ki, yeni yılda vergi ve harçlardaki artışlarla yurtdışından teknolojik ürünleri getirmek de cazibesini yitirmiş olacak…
Dijitalleşme konusunda en üzücü gelişme ise pandeminin etkisini yitirmeye başlamasıyla birlikte, uzaktan eğitim uygulamalarının unutulması gereken kötü bir hatıraymışçasına bir anda terk edilmesi oldu. Gerek ilk ve orta düzeyli okullarda, gerekse yüksek öğrenimde eğitim ve öğretim faaliyetlerinin tamamen yüz yüze yapılacağı ısrarla vurgulandı. Özellikle yüksek öğrenimde bundan iki yıl önce, pandemi bitse bile karma modelin devam edileceği, üniversitelerin belirli oranda uzaktan eğitime teşvik edileceği ifade edilmesine rağmen, yeni dönemde uzaktan eğitimin neredeyse yasaklanır duruma gelmiş olması gerçekten üzücü bir durum.
Oysa ki, uzaktan eğitim sadece pandemi gibi durumlarda can simidi olarak sarılacağımız bir teknolojik yenilik olmanın ötesinde, özellikle gelişmekte olan ülkelerde eğitimde coğrafi ve demografik bariyerleri ortadan kaldırması sebebiyle fırsat eşitliği sağlayan önemli bir kazanım olarak düşünülmek zorundadır. Uzaktan eğitim altyapısının tüm eğitim sistemini kapsayacak şekilde geliştirilmesi, pandemi gibi acil durumlarda da eğitim süreçlerinin aksamadan kaliteli bir şekilde sürdürülebilmesini sağlama açısından büyük önem taşıyor.
Hazırlıksız yakalanan bir pandemi döneminde bile eğitime büyük katkı sağlayan uzaktan eğitime günümüzde ihtiyaç olmadığı düşünülerek bir kenara atılması, son üç yılda bu konuda elde ettiğimiz kazanımların bir anda kaybedilmesi anlamına geliyor. Çünkü, eğitim teknolojileri de tıpkı diğer bilgi ve iletişim teknolojileri gibi hızla gelişme kaydetmeye devam ediyor ve vereceğimiz kısa bir ara bile bu alanda ciddi kayıplara sebep olabilir.