Makyavelizm’in son kalesi: Yapay Zekâ

Geçtiğimiz Mayıs ayında yurt dışında akademik bir dergide yayınlanan “Yapay Zekâ Aldatmacası” başlıklı bir makale “Yapay zeka sistemleri halihazırda insanları kandırma yeteneğine sahiptir.” cümlesi ile başlıyor. Çok sayıda yapay zekâ aldatmaca örneğinin sunulduğu çalışmanın son bölümünde ise proaktif yani gelecekteki olası problemlere karşı durumun şimdiden kontrol altına alınabilmesi için devletler Devamı …

Öğretilmiş ve Öğrenilmiş Aldatma

Çok değil, yaklaşık yedi yıl önce başlayan ve geleceğin teknolojilerini yapay zekâ ekseninde yapılandırmaya odaklanan çalışmaların bir sonucu olarak günümüze ulaşan mevcut yapay zekâ uygulamalarının dünya çapında yaygın bir şekilde benimsendiğini görüyoruz. Oysaki bundan sadece bir buçuk yıl kadar önce aralarında Elon Musk ve Steve Wozniak gibi isimlerin de yer Devamı …

Modern psikolojinin özgür ufku

Modern dünyanın en büyük kazanımlarının başında insanı ve doğayı araştırmanın, anlamanın, açıklamanın ve incelemenin sağlam ve sağlıklı verilere dayalı bir şekilde akılla ve bilimle yapılacağı düşüncesi gelmektedir. Geçmiş yüzyılların köhnemiş ve küflü doğmaları, kaynakları ve kalıpları, insana ve doğaya bakan insanın ufkunu kapatmış, aklı ve bilimi yok etmiş, insan doğmaların Devamı …

Transhümanizm ve ahlak

Transhümanizm, günümüzde etkili bir felsefi ve kültürel yaklaşım konumundadır. Julian Huxley’in transhümanizm kavramını ortaya attığından beri, bu felsefi ve kültürel fikir ve yaklaşım tartışılmaktadır. Transhümanizm, yirmi birinci yüzyılın en baskın ve çekici düşünsel ve kültürel yaklaşımlarından biri olmaya adaydır. Transhümanizm kavramı, hiçbir şekilde posthümanizm kavramıyla özdeşleştirilmemeli veya karıştırılmamalıdır. Transhümanizm, hümanizmi Devamı …

Gelenek kutsal mıdır?

Gelenek kavramı, aslında bir olguyu ifade etmekten ziyade bir kurguyu ifade etmektedir. Gelenek bir gerçeklik değil, zihnimizde varolan bir imajinasyondur. Zihinlerimizde bir kurgu olmasına rağmen gelenek, insan üzerinde çok etkili bir kurgudur. Gelenek deyince aklın ve bilginin bir tarafa itildiğini ve konduğunu, gelenek denilen kurgunun bütün sorunları çözen bilgelikler hazinesi Devamı …

Felsefi zihniyet her yerde gelişir mi?

Felsefe, insana ve doğaya dair insanın kendi tecrübesi ışığında sorduğu sorular, verdiği cevaplar ve sahip olduğu birikimi kapsayan geniş, köklü ve çoğulcu bir faaliyettir. Felsefe tecrübesi, en kapsamlı, zirve ve sistematik biçimiyle Yunan ve Batı kültürü içinde ortaya çıkmıştır. Felsefe, özü itibariyle bir Yunan ve Batı icadıdır diyebiliriz. Eski Mısır, Devamı …

“Anadolu Mayası”

“… Endülüs’ün uğradığı yıkımla Batı Medeniyeti ortaya çıkmıştır. Batı Medeniyetinin (Grek-Latin-Kilise) devamı, hayatiyeti “Anadolu Mayası“nın yok edilmesine bağlıdır. Endülüs; güney akım İslam medeniyeti mirasını temsil eder. Günümüz İspanya’sı, bu mirasın üzerinde, Endülüs mayası birliğinin, Grek-Latin-Kilise ittifakı tarafından nifak, bölme ve yok edilmesiyle kurulmuştur. Osmanlı-Selçuklu; Kuzey akım İslam medeniyeti mirasını temsil eder. Günümüz Devamı …

Doğa ve kendini gerçekleştirme

İnsanlık, olağanüstü bir ekolojik sistem içinde yaşamaktadır. Yeryüzü, atmosfer, güneş ve canlılar dünyası içinde ve sayesinde nefes alıyor, koşuyor, yürüyor, enerji alıyor ve canlı kalabiliyoruz. Bitkiler fotosentez yaptıkça, bizde nefes alıyoruz. Her sabah güneş ışığıyla hayata merhaba demek, günümüzün ve gündüzümüzün ışık ve aydınlık içinde olmasını sağlamaktadır. Güneş, hayatımızı sürekli Devamı …

Kara tavuk ve sihirli keten tohumu

Bilgelik Günlüğü’nde ilginç bir masaldan bahseder Tolstoy. Bir kara tavuk, kendisini ölümden kurtaran çocuğa şükranlarını sunmak için sihirli bir tohum hediye eder. Çocuk sihirli tohumu cebinde taşıdığı sürece bütün sınavlarını başarıyla geçmeye başlar. Sahip olduğu tohuma güvenerek derslerine çalışmayı bırakan çocuk, öğrenmeden derslerinde başarılı olmasına olur, ancak bunun sonucunda çocuğun Devamı …

Gerçeklik ve sanat

Gerçeğin sanatta ele alınış tarzlarını tarihsel olarak ele aldığımızda karşımıza merkezi kavram olarak mimesis çıkmaktadır. Mimesis kuramı, sanatın gerçeklik olduğunu, gerçek ne ise sanatın onu yansıtması gerektiği savını merkeze almaktadır. Taklit anlamına gelen mimesis kavramını Platon ve Aristo kullanmış, daha sonraları bu kavramın yerleşik hale geldiğini görüyoruz. Platon, mimesise Tanrı Devamı …