Bedava DeepSeek baldan tatlıdır

İlk kez 8 Eylül 2020’de The Guardian gazetesinde “Bu makalenin tamamını bir robot yazdı. İnsanlar, hâlâ korkmuyor musunuz?” başlıklı makale ile duymuştuk adını ChatGPT’nin. Ardından üç yıl kadar süren sessizlikten sonra bir anda her derde deva yapay zekâ asistanımız olarak hayatımıza giriverdi.

İlk zamanlarda kendisine ilgi yoğundu ve erişim güçlükleri yaşıyorduk. Ona sorular sorarak gerçekten anlatıldığı kadar akıllı olup olmadığını anlamaya çalışıyorduk. Kısa zamanda birbirimize alıştık. Özellikle pandemi sürecinde çevrimiçi ders ve sınavlarda öğrencilerin bir numaralı yoldaşı oldu ChatGPT.

Zamanla o da bize alıştı, ya da evrildi diyelim; yalan atmaya, yüzeysel ya da eksik bilgiler sunmaya başladı. Medyanın ona ilgisi de evrilmişti; hepimizi işsiz bırakacak haberlerinin yerini ona yemek tarifini yazdıran ev kadınları ya da trafik cezasına itiraz dilekçesi yazdıran sürücüleri anlatan daha magazinsel haberler almaya başladı.

İşte tam bu dönemde hayatımıza girdi DeepSeek! Gerçi Google, Meta ve X gibi teknoloji devlerinin de kendi yapay zekâ araçları ortalıkta geziyor ancak hiçbiri ChatGPT kadar popüler olamadı. Arayüzü bile ChatGPT’yi andıran, “made in China” etiketi dışında kusuru bulunmayan, üstüne üstlük tamamen ‘ücretsiz’ olan DeepSeek, medyanın da gazıyla kısa bir sürede bütün ilgiyi üzerine çekmeyi başardı.

Haliyle “Hangisi daha başarılı?” ya da “Hangisi daha güvenilir?” gibi sorular sıkça sorulmaya başladı. Maalesef, pandemi sürecinde sıkça karşılaştığımız “Biontech mi yoksa Sinovac mı?” sorusunun güncel bir türevi ile bir kez daha karşı karşıyayız!

Benim için ChatGPT, her fırsatta kaytaran ve yakalandığında ‘aptala yatıp’ bir daha yapmamak üzere özür dilemesine rağmen bir türlü bu kusurundan vazgeçmeyen bakkal çırağından farksız şu anda. Rutin işleri kolaylaştırması açısından elimin altında bulunmasını tercih ettiğim, ancak yaptığı her işi ardından kontrol etmem gerektiğini bildiğim için ciddi işlerde yararlanmaktan imtina ettiğim bir dijital asistan sadece. Bir hesap makinesinden ya da cep telefonundan farkı yok yani!

DeepSeek ise ücretsiz olması sebebiyle yoğun kullanımdan ötürü güçlükle erişilebilen, normal bir kullanıcı için ChatGPT ile aynı kalibrede hizmet sunabilmesi açısından rekabetçi bir ortam yaratan bir alternatif olması sebebiyle piyasa açısından ciddi bir rol yüklenmiş görünüyor. Çin merkezli olması, verilerimizi çalıyor olabileceği gibi eleştiriler ise ücretsizlik avantajı sayesinde kullanıcılar açısından şu aşamada çok fazla anlam ifade etmiyor. Nihayetinde ChatGPT’nin siciline yönelik de benzer ithamlar yer aldığını da unutmamak gerekiyor.

Test ettiğim süre zarfından DeepSeek ile ilgili olumlu ve olumsuz çeşitli tecrübeler edindim. Belki ilerleyen haftalarda özellikle ilginç olanlarını paylaşabilirim. Ancak şundan eminim ki, bu uygulama ücretsiz kaldığı sürece en yaygın kullanım öğrenciler tarafından gerçekleşecek. Bu konuya önümüzdeki haftalarda değinmek istiyorum. Ayrıca, ilerleyen haftalarda yapay zekâ hizmetlerinin ücretlendirme politikasının geleceği üzerine de bir değerlendirmede bulunmamız gerekiyor, çünkü mevcut sistemlerin hiçbirinin sürdürülebilir bir gelecek vaat etmediği aşikâr!

Bir diğer can alıcı nokta ise yapay zekâ asistanlarının kullanımına ve vermekte oldukları hizmetlere ilişkin etik sıkıntılar. Sonraki yazılarda bu konuda da bazı ilginç noktalara değinmeyi planlıyorum.

Prof. Dr. Mustafa Zihni TUNCA