Geçtiğimiz hafta medyada ChatGPT özelinde yapay zekâ ile ilgili çok sayıda haber vardı. Başlıklardan da anlaşılacağı üzere, bu haberlerden bir kısmı sistemin avantajları üzerineydi:
Birleşik Krallık istihbaratı yapay zekayı etkili kullanmak için yeni birim kuruyor
ChatGPT’nin kurucusu, yapay zekânın eğitime destek olacağını, onun yerini almayacağını söyledi
ChatGPT hızla öğretmenlerin oyuncağı haline mi geliyor?
Ancak haberlerin önemli bir kısmı ChatGPT’nin hızlı evrim sürecinin insanlığın geleceği açısından barındırdığı potansiyel tehlikelere yönelik haberlerden oluşuyor:
İtalyan verileri koruma kurumundan yapay zekâ sohbet robotu ChatGPT’ye erişim engeli
Yapay zekâ fikri mülkiyet savaşının eşiğinde
Dost mu düşman mı, bilgisayar kodlayıcıları ChatGPT’ye güvenebilir mi?
Uzmanlar, yapay zekâ sohbet robotlarının dolandırıcı içerikli e-postaları tespit etmeyi zorlaştırdığını söylüyor
Tüm bu haberler içinde en dikkat çekici olanı ise aralarında Elon Musk’ın da bulunduğu binin üzerinde teknoloji lideri tarafından imzalanan açık mektup ile insanlığın geleceğine yönelik potansiyel risk barındıran yapay zekâ eğitimine ara verilmesi çağrısıydı.
Kâr amacı gütmeyen ‘Geleceğin Yaşam Enstitüsü’ tarafından yayınlanan mektubun odağını ChatGPT başta olmak üzere evrim süreci hızlı bir şekilde gelişmeye devam eden yapay zekâ robotları oluşturuyor.
Faydalarının yüksek, öngörülen risklerin ise yönetilebilir olduğundan emin olunana kadar yapay zekâ geliştirme çabalarına ara verilmesi istenilen mektupta, mevcut araştırma laboratuvarlarının her zamankinden daha güçlü dijital zihinler geliştirmek ve konuşlandırmak için kontrolden çıkmış bir şekilde birbirleri ile yarış haline girdiklerine vurgu yapılıyor.
Bunun sonucunda da, insanlarla rekabet etmek amacıyla geliştirilen yapay zekâ sistemlerinin topluma ve uygarlığa yönelik potansiyel riskler barındırdığına dikkat çekiliyor ve devletlerin duruma müdahale etmesi çağrısında bulunuluyor.
Bu bildiriye imza atanların arasında yapay zekâdan yararlanarak sosyal medya ve cep telefonu kullanıcılarını yakından tanımak ve takip etmek amacıyla her türlü çabayı gösteren teknoloji dünyasının önemli isimlerinin de bulunması ise ilginç bir ironi yaratıyor!
Bu konuda görüşlerimizi ise sonraki yazılara bırakalım…