Cihazlar arası veri aktarmaktan bıktığım için uzun süre önce tüm dosyalarımı buluta taşımıştım. Bir süredir de fırsat buldukça farklı taşınabilir disklerdeki eski fotoğrafları taşıyorum ve nihayet geçtiğimiz günlerde bu zaman alıcı süreci tamamlayabildim. 2000’lerin başlarından itibaren çekilip dahili depolama birimlerine yüklenen, muhtemelen bir daha görülme ihtimali oldukça zayıf olan on binlerce fotoğraf…
Esasen, dijital istifleme sorununun çözülmesi en zor halkasını fotoğraflar oluşturuyor. Çünkü, “ya bir gün lazım olursa” diye sakladığımız pek çok belgeyi yıllar sonra bir şekilde silmek için ikna olabiliyoruz, ancak konu fotoğraflara geldiğinde insanoğlu geçmişin izlerini taşıyan fotoğrafları silmekte tereddüt ediyor.
Durum böyle olunca geriye dönüp bakma şansımız olmasa da yine de o fotoğrafları bir şekilde geleceğe taşıma konusunda ısrar ediyoruz. Sayısını bilmediğim ancak bulut sisteminde 300 GB civarında olduğu ifade edilen çok sayıda fotoğraf şu anda tarihlerine göre sıralanmış durumda. İzin vermiş olduğum için sistem yüzleri eşleştiriyor, konum veya eşyalara göre arama konusunda başarılı sonuçlar veriyor. Hatta yan çekilmiş fotoğrafları tespit edip kabul edersem onları düzeltiyor, bulanık fotoğrafları ile birden fazla aynı görüntü mevcut ise silip alan kazanmam için bana önerilerde bulunuyor. Farklı formatlarda dijital albüm alternatifleri oluşturuyor, yakınlarımla paylaşmam için farklı seçenekler sunuyor.
Hasılı, derli toplu bir şekilde fotoğraflarımı organize etmem açısından bulut saklama alanından yararlanmak gerçekten güzel. Ancak sunulan bu güzel hizmetler aynı zamanda pek çok sorun ve kaygıyı da beraberinde getiriyor. Bu sorunların başında, alınan hizmetin sürdürülebilirliği geliyor. Ömür boyu otomatik olarak cep telefonu başta olmak üzere cihazlarınız ile senkronize çalışan ve fotoğraflarınızı otomatik olarak yedeklediğine endişe duymayacağınız, güvenilir, aynı zamanda da maliyet açısından bütçenizi zorlamayacak bir sistemden yararlanmanız gerekiyor.
Yüklü miktarda verinizi aktardığınız için, bulut hizmet sağlayan kuruluş ile ilişkilerinizin uzun vadeli ve kalıcı olması gerekiyor. O yüzden de; kurumsal, bu alanda uzmanlaşmış, altyapısı kuvvetli, müşteri ilişkileri konusunda deneyimli hizmet sağlayıcı seçimi oldukça önemli. Ayrıca, arşivlenen fotoğraf sayısı sabit kalmayıp sürekli artmaya devam ettiği için zamanla daha fazla depolama alanına ihtiyaç duyulacağı düşünülüp, maliyet faktörünün de hizmet sağlayıcı seçimi aşamasında göz önüne alınması büyük önem taşıyor.
Son olarak, dijital miras olarak bu varlıkların öldükten sonra kimlerle hangi mahremiyet koşulları altında paylaşılacağı sorunu var ki o konuyu ve çocukların mahremiyet hakları gibi diğer bazı ilişkili konuları sonraki yazılarda değerlendirmeye devam etmek istiyorum.