Bilgi güç müdür?

Bilgiden zarar gelmez, çünkü bilgi güçtür.” dedi geçen haftaki yazımı okuyan bir dost. Francis Bacon’a ait olduğu söylense de, daha eskilere uzanan bir ifadedir bilginin güç olduğu. Peki, çok fazla bilgiye sahip olmak bizi gerçekten güçlü mü kılar?

Hatırlarsanız, geçen hafta bu köşede bilgi obezitesinden bahsederken aşırı bilgi yüklemenin insanlara fayda sağlamayacağı gibi karar vermeyi de zorlaştıracağını ifade etmeye çalışmıştım.

Esasen, yaşamak için en çok ihtiyaç duyduğumuz suyun bile fazlası su zehirlenmesine sebep olarak ölümcül sonuçlar doğurabilir. Hakeza, vücudun ihtiyacı olan vitaminlerden herhangi birisinin fazlalığı sağlık açısından ciddi sıkıntılar doğurabiliyor.

Hâl böyle iken, dezeformasyon yoğunluğu yaşadığımız bu çağda ihtiyacımız olsun ya da olmasın her türlü bilgiye açık olmak bize gerçekten güç ya da üstünlük sağlayabilecek midir?

Esas itibariyle bilginin sağlayacağı güç, o bilginin sağlayacağı fayda ile ilişkilidir. Yani, bilgi sadece ona ihtiyaç duyan, onu kullanabilecek kişiler için güç sağlayabilir.

Örneğin, E=mc2 denklemi bir öğrenciye sınavı geçecek kadar, bir yarışmacıya ise ödül kazandıracak kadar fayda sağlayabilirken, Einstein’a dünyanın en önemli fizikçilerinden biri olmayı, ABD’ye ise İkinci Dünya Savaşı’nda üstünlük kurmayı sağlamıştır. Aynı denklem bir kasap ya da manava mesleki anlamda herhangi bir güç ya da üstünlük sağlamaz. Ancak, bir kasap adayı için hangi bıçağın hangi amaçla kullanılacağı, etin tazeliği ya da hayvanın yaşının nasıl anlaşılacağı, dananın hangi parçasından daha lezzetli kıyma elde edilebileceği gibi bilgiler mesleki başarının anahtarı olarak düşünülebilir.

Haftaya bu konuda kaldığımız yerden devam etmek istiyorum…

Prof. Dr. Mustafa Zihni TUNCA