Sosyal kredi skoru

İlk kez 2014 yılında gündeme gelen ‘Sosyal Kredi Sistemi’ni daha önce duymamış olabilirsiniz.  Çin hükümeti tarafından 2020 yılına kadar aktif hale getirilmesi planlanan bir uygulama ile tüm Çin vatandaşlarının iyi ve kötü her türlü davranışları puanlandırılarak sosyal kredi skorlarının düzenli olarak belirlenmesi hedefleniyor.

Halihazırda 30 pilot belediye ve 8 özel sektör kuruluşu tarafından test edilen sosyal kredi sisteminde trafik kurallarını ihlalden kamusal alanlarda sigara içmeye, çok fazla video oyunu satın almadan İnternet’te sahte haber paylaşımına kadar her türlü kötü davranışın olumsuz puan olarak kişinin sosyal kredi siciline işlenmesi planlanıyor.

Sistem teknik olarak düşünüldüğünde insanları ‘iyi’ davranmaya yönlendirmeyi hedeflediği için makul görülebilir. Ancak gözetlenme ve mahremiyet konusundaki kaygılar yüzünden özellikle insan hakları örgütleri tarafından sosyal kredi sistemine tepkiler yağıyor. Vatandaşların ‘güvenilirlik’ düzeyini belirlemeyi hedefleyen sistem aslında finansal kredi notları gibi kişinin sosyal hayattaki kredibilitesini ortaya koymayı amaçlıyor. Bu amaçla geliştirilen sistem özel hayatın düzenli olarak gözetlenmesini temel alması sebebiyle mahremiyet açısından ciddi endişelere yol açsa da, ülkenin mevcut politik yapısı açısından oldukça olağan görülüyor.

Sistemin işleyişi ise yapay zekâ ve büyük veriye dayalı olduğu için 1.4 milyar nüfusu olan bir ülkede böylesine kompleks bir sistemin nasıl işletileceği hususunda ciddi endişeler mevcut. Bir diğer endişe ise sistemde kullanılacak parametrelerin ve sistemin işleyişinin net olarak açıklanmayışından kaynaklanıyor. Hangi iyi ve kötü davranışların sistem tarafından takip edileceği konusunda net bir açıklama bulunmadığı gibi, ödül ve ceza mekanizması da daha çok söylentilerden öteye gidemiyor. Sıkça konuşulan cezaların başında ise seyahat yasağı geliyor. Hatta bazı saygın haber kaynakları son bir yıl içinde kötü sosyal kredi skoruna sahip 15 milyon kişiye halihazırda seyahat engeli getirilip uçuş yasağı uygulandığını ifade ediyor.

Çin hükümeti tarafından ortaya konulması hedeflenen iyi ve kötü vatandaş ayırımını bir kenara bırakırsak, modern zamanlarda insanlar zaten benzer sistemlerle etiketleniyor. Maçlarda holiganları belirleyip statlara girişini engelleyen sistemler, finansal olarak negatif kredi skoruna sahip olanları belirleyip kara listeye alan sistemler, trafik kurallarını ihlal eden araçları belirleyip cezalandıran sistemler ve daha niceleri… Günlük hayatımız zaten her türlü davranışımızı takip eden sistemlerle donatılmış durumda iken Çin hükümetinin bu adımına çok fazla eleştirmek doğru olmayabilir.

İlgi alanımız olan teknoloji kullanımına dönersek, yarınlara temiz İnternet bırakabilmek açısından özellikle sosyal ağlarda bilinçli olarak sahte haberler, yanıltıcı bilgiler, istenmeyen mesajlar, taciz, tehdit, iftira vb. her türlü dezenformasyon ve zararlı içeriği yayınlayan, illegal içerik paylaşan ve paylaşımına ortam hazırlayan kullanıcıların benzer bir sosyal kredi skoru ile takip edilip gerekli durumlarda cezalandırılmasını öneriyorum. Yaptırımlar ise sadece erişim engeli gibi caydırıcı cezalar olmayıp, toplumsal hizmet gibi eğitici cezalardan da oluşmalıdır…

Prof. Dr. Mustafa Zihni TUNCA