GURBETTE RAMAZAN

GURBETTE RAMAZAN [1] Hâlide Nusret [2] Yay. Haz.: Âdem EFE [3]   Hani bazen dere kenarlarında sazlar olur; onlara elinizle dokununca hafif, tatlı bir acı hissedersiniz; bakarsınız bir şey yok. Fakat biraz sonra parmağınızdan sıcak bir şey sızar: Kan. Haberiniz olmadan yaralanmışsınızdır ve bu yara gittikçe sızlayan, büyüyen; dakikalar geçtikçe Devamı …

ÇOCUKLUĞUMUN RAMAZANLARI

ÇOCUKLUĞUMUN RAMAZANLARI [1] Refik Hâlid Yay. Haz.: Âdem EFE [2] Merhaba Ya Şehr-i Ramazan! Gözlerimim kapayıp için için, tatlı tatlı düşünüyorum. Çocukluğumun en hoş, en şahsiyetli hatıraları zihnimde birer birer canlanıyor; zihnimin uyuşmuş, donmuş bahçelerinde bu tılsımlı isim bir rüzgâr gibi dolaşarak hatıralarımı çiçeklendiriyor. Ramazana ait duygularım gönlümün katmer katmer, Devamı …

SABAH EZANINI DİNLERKEN

SABAH EZANINI DİNLERKEN [1] Semîha Cemâl Erguvânî [2] Yay. Haz.: Âdem EFE [3] Sabah ziyâları, yavaş yavaş çözülen taze, semen-bû saç demetleri gibi dağılıyor. Ezan sesleri şimdi sustu. Fakat hâlâ pür-ümit ve aşkla dolu gönüllerde büyük, vecd-kâr akisleri titriyor: “Yâ Hazreti Allah” Oh, bu bestenin ne nihâyetsiz, ne lütufkâr bir Devamı …

RAMAZAN HATIRALARINDAN

RAMAZAN HATIRALARINDAN [1] Hüseyin Ragıp [2] Yay. Haz.: Âdem EFE [3] Akşamüstü dersler bitince mektepten çıkar, deniz kenarında Arif’in Kıraathanesi’nde beni bekleyen babamın yanına giderdim. Onun Ramazan’da daima öteberi satın almak isteyen bir itiyadı vardı. Bunun için iftardan iki saat evvel çarşı boyundaki alış veriş sesleri arasına karışmaktan bir haz Devamı …

TUT ve ARINDIR BİZİ

Geldi mübarek geldi işte yine geldi Sene-i devriyesi dolmadan geldi Erken mi geldi ne Üç aylarda “rahmetle geleceğini” hatırlattı Regaip’te “yaklaşıyorum” diye haber saldı ulaklarla tellallarla Miraç Gecesi’nde “namaz insan kötülükten alıkor” “ben de kalkanım” diye ilânlar dağıttı “Yollara çıkın bekleyin hilalleri takip edin beni gözetleyin” Berat Gecesi’nde de “on Devamı …

ANADOLU’DA SALGIN HASTALIKLAR

ANADOLU’DA SALGIN HASTALIKLAR (1) Sad.: Âdem EFE (2)  Çok defalar söyledik ve yine de söyleyeceğiz, asla söylemekten usanmayacağız ki Osmanlı Devleti’nin asıl gövdesi Anadolu’dur. Böyle olmakla beraber yetim gibi en az bakılan da o mübarek parçadır. Zavallı Anadolu, vatanı iç ve dış düşmanlara karşı saklamak için gürbüz evlatlarını, Karadağ, Bulgar Devamı …

ANADOLU’NUN İNSANI -1- AYDINLILAR

ANADOLU’NUN İNSANI -1- AYDINLILAR (1) Fevzi Lütfî Sadeleştiren: Âdem EFE (2) Anadolu nasıl memleketçe, coğrafyaca Batı, Doğu ve Orta Anadolu diye birbirinden farklı ise de sakinlerinin huyu, ruhu, hayatı ve haline göre de birbirine hiç benzemeyen tarafları vardır. Nasıl bir Batı Anadolu varsa yine bir Batı Anadolulu, Orta ve Doğu Devamı …

EĞİRDİR-SAPANCA GÖLÜ ve PİKNİK

Isparta’ya gelişimin yirmi altıncı yılındayım, hatta yirmi yedinci yıla girmeye az kaldı. Bu kente geleli çeyrek asırdan bir iki yıl daha fazladır yaşıyoruz. İnsan ömrü için az bir vakit değil. Bakalım kaç yıl daha kalacağız? Elleam (En iyisini Allah bilir). 1994 yılı 15 Haziran’ında İlahiyat Fakültesi’ndeki görevime başlamıştım. O zamanlar Devamı …

Akdeniz Hakkında Eski Bir Türk Eseri: BAHRİYYE

İLİM HAREKETLERİ Akdeniz Hakkında Eski Bir Türk Eseri: BAHRİYYE [1] Köprülüzâde Mehmet Fuat Yayına Haz.: Âdem EFE [2] (Müellifi: Pîrî Reis, Nâşiri ve Mütercimi: Paul Ernest Kahle; Türkçe Metni ve Almanca Tercümesi-Birinci Cilt, İki Cüz,-Berlin ve Leibzig 1926, Tâbıı: Walter Dugrutier ?; Metnin Fiyatı 45 Mark; Mütercem Kısmın Fiyatı 12 Devamı …