Sen neymişsin siber korsan abi!

Aşağıda 4 Mayıs tarihinde Hürriyet Gazetesi’nde Noyan Doğan’ın ‘Siber virüs tehlikesi’ başlıklı yazısından küçük bir bölümü görüyorsunuz:

“… Son günlerde okuyuculardan siber saldırılarla ilgili çokta elektronik posta alıyorum. Kimileri, sigorta ile ilgili bilgi almak istiyor, kimileri dolandırıldığından şikâyet ediyor. Bunlardan birini sizlerle de paylaşayım ki, siber dolandırıcıların hangi yöntemi kullandığını ve sonuçlarını bilin. Okuyucumun ismi ile birlikte dolandırılırken kullanılan diğer isimler bende saklı. Yazdıklarını aynen sizlerle paylaşıyorum: ‘Bildik ve son günlerde de gündemde olan herkesin takip ettiği bir kamu kurumundan, ‘hediye internet, linkten indirip, aktifleştirin’ diye mesaj geldi. Bu mesaj da yakından tanıdığım birinden geldi (onun ismini, bilgilerini kullanarak göndermişler). Tanıdık biri diye de linke tıkladım. Tıklar tıklamaz banka hesaplarım ve diğer uygulamalarım başkasının kontrolüne geçti, hesaplarımın şifresi değiştirildi. Bankalardan tek kullanımlık şifreler gelmeye başlayınca durumu anladım. Bu arada da kredi kartımdan 10 adet cep telefonu almışlar. Bankaya ulaşıncaya kadar da 128 bin liram gitti.” …”

Defalarda okudum bu paragrafı. Eğer bu mesaj okuyucu tarafından 1 Nisan şakası amacıyla gönderilmediyse, ya da ilgili okur izlediği bir Netflix yapımının (tercihen La Casa De Papel) etkisiyle gördüğü rüyayı anlatmıyorsa, aklın ve bilimin çözemeyeceği pek çok gizem ile karşı karşıyayız diye düşünüyorum!

Geçtiğimiz aydı sanırım, bir gece yarısı yurt dışındaki büyük bir hosting şirketine web sitelerimden birisinin alan adının yıllık aidatını ödemek üzere tam üç girişimde bulunmama rağmen sistem sürekli hata veriyor, ödeme işlemi bir türlü gerçekleştirilemiyordu. Rakam $14 gibi küçük bir rakamdı, kredi kart limitimde sıkıntı yoktu, yurt dışında alışveriş ayarlarım aktifti, şirket ile yılda bir ya da iki defa benzer işlemler yaptığım için bir sıkıntı çıkmasını gerektirecek ciddi bir sorun öngöremiyordum.

Bankanın müşteri hizmetlerini aradığımda ilgili temsilci “teknik bir sorun olabileceğini” belirtip ilgileneceklerini ifade etti. Ben o saatte ilgilenen olmaz diye yatmak üzereydim ki aradan 5 dakika geçmeden telefonum çaldı. Aynı numaradan arandığı için dolandırıcı olma ihtimali yoktu. Arayan kişi kredi kartları güvenliği biriminden olduğunu açıklayarak düzenli yapılmayan ya da şüpheli olabileceği düşünülen bazı işlemlerde sistemin otomatik olarak müdahale edebildiğini ifade etti ve işlemi tekrar gerçekleştirmem için yardımcı oldu.

Gerek yurt içi, gerekse yurt dışı alışverişlerde, havale ve EFT’lerde tek kullanımlık SMS şifreleri ve benzeri güvenlik uygulamaları artık hayatımızın bir parçası oldu. Cep telefonu ya da SIM kartı değişikliğinde otomatik blokaj devreye giriyor. Kredi kartı ile yurtdışına otomatik ödemelerin yapıldığında zaten telefonlara bilgilendirme mesajı geliyor.

Yazarın verdiği örneğe dönersek, kendisi de “Bankalardan tek kullanımlık şifreler gelmeye başlayınca durumu anladım.” sözleriyle aslında bu güvenlik önlemlerinin uygulandığını kabul ediyor. Kendisine gelen güvenlik SMS’lerine ve bankaların tüm çabalarına rağmen eğer anlattıkları gerçekse bence bunu başaranları tebrik etmemiz gerekiyor! Keşke sayın Doğan iddia edilen bu olayı bize okurundan duyduğu şekilde anlatmak yerine biraz araştırıp bankalardan gelen cevapla beraber yayınlasaydı da bankaları töhmet altında, okurlarını da şüphe içinde bırakmasaydı…

Prof. Dr. Mustafa Zihni TUNCA