Devlet 82 milyon insanı ciddi bir salgından korumak için “Evde kalın!” diyor.
Kendi çaplarında eğlendiklerini düşünen ve muhtemelen ailelerinin durumu hallice olan üç delikanlı hafta sonu yasağını delerek denize girerken çektikleri bir videoyu sosyal ağlarda paylaşıyor. Bir tanesi geçtiğimiz hafta sokağa çıkma yasağı öncesi marketlere akın edenlere küfrederek diyor ki “fakirler korona’dan ölsün…”
Aklıma efsanevi grup Beatles’ın bir suikasta kurban giden solisti John Lennon tarafından grubun oldukça popüler olduğu yıllarda bir konserde söylediği “bu şarkıya ucuz koltuklarda oturanlardan el çırparak eşlik etmelerini istiyorum, diğerleri de mücevherlerini şıkırdatabilir” sözleri geldi…
Maalesef makam, şöhret ve zenginliğin en ciddi yan etkilerini oluşturan benzeri söz ve davranışlar tarihin her döneminde görüldü ve görülmeye devam edecektir.
Oysa ki toplumları ayakta tutan kurallardır. Günümüz dünyasında kural koyucular ise devletlerdir. Bireyler o kurallara uydukları sürece bir arada huzur içinde yaşayabilirler. Bu gerçeği en güzel ifade eden örneklerden birisi Sokrates’in idamıdır. Bireyler koşulsuz şartsız devletin yasalarına uyması gerektiğini söyleyen Sokrates, bir vatandaş yasaları yanlış buluyorsa karşı gelmek yerine o hatalı kuralların düzeltilmesi için çaba göstermesi gerektiğini, buna rağmen çabaları başarısız olur ise hiçbir surette devletin buyruklarına karşı çıkmaması gerektiğini anlatmaya çalışmıştır bundan 2420 yıl önce!
Bu uğurda haksız bir suçlama sonucu idam cezası ile yargılandığı mahkemede savunmasını yaparak hakkını arayan ünlü filozof, mahkeme tarafından oy çokluğuyla idama mahkûm edilince bu cezanın uygulanmaması için kendisini inkâra ve kaçmaya yönlendiren öğrencilerine “devlete karşı çıkmak yerine onurlu bir şekilde ölmeyi tercih edeceğini” ifade ederek önemli bir ders vermiştir.