Önceki gün gelen bir Whatsapp mesajından bahsetmek istiyorum. Ülkenin en büyük kuruluşlarından birisinde çalışan bir tanıdığımdan gelen bir uyarı mesajıydı bu. Çalıştığı şirketin genel merkezi tarafından tüm çalışanlarına gönderilen bilgilendirme e-postasının ekran görüntüsünü bizlerle paylaşarak dikkatli olmamız hususunda uyarıyordu mesajı paylaşan şahıs.
Uyarının içeriği Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’ndeki bir farikada meydana gelen şiddetli yangın sonrası atmosfere yayılan kimyasalların hafta sonu tüm yurtta beklenen yağmurlar vasıtasıyla yeryüzüne inebileceğine dair bilgilendirmeyi içeriyordu ve şirket çalışanları yağmurdan uzak durmaları hususunda uyarılıyordu.
Bir kurumun çalışanlarını önemli afet ve felaketler hususunda bilgilendirme çabaları elbette önemli ancak bu gibi ciddi konularda yapılacak olan bilgilendirmeler hangi kaynak temel alınarak yapılmalıdır sorusunun cevabı çok daha önemli. Kurumsal iletişim kanallarının sosyal ağlarda yer alan asılsız haberleri temel alarak dezenformasyonun yayılmasına sebep olması bu haberleri ortaya atanlara hizmet etmekten öte bir fayda sağlamaz. Bu tarz infial yaratabilecek bilgilendirme mesajları sosyal ağları değil resmi kaynakları esas almalı ve kamu kurum ve kuruluşlarının vermiş olduğu en güncel bilgiler ile çelişip bireyleri endişeye düşürecek nitelikte olmamalıdır.
Oysa ki, Tuzla’daki fabrikada meydana gelen yangından hemen sonra Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından atılan kısa bir twit ile böyle bir risk olmadığı resmi olarak açıklanmıştı:
“Atmosfere karışan kirletici emisyonların bu gece geç saatlere kadar Türkiye’yi terk edeceği tahmin edilmektedir.“
Buna rağmen sosyal ağlarda dolaşan bilgi kirliliğinin önüne geçmek isteyen AFAD ise olayın hemen ardından yapılan incelemelerde olumsuz bulgulara rastlanmadığını, hava ölçümleri ve meteorolojik bulguların da benzer durumda olduğunu açıklayarak vatandaşları söylentilere karşı rahatlatıcı bilgilendirmede bulunmakta gecikmedi.
İnsanların kendilerine sunulan her türlü bilgiye kolaylıkla inandığı dijital bir dünyada dezenformasyonla savaşmak gerçekten zor. Sosyal ağları bu yüzden terk etmiştim, kala kala bir WhatsApp kaldı, oradan bile bilgi kirliliği halen had safhada!
Yoruldum, gerçekten yoruldum artık aynı şeyleri yazmaktan…