Dijital paranoya

Duydunuz mu bilmiyorum, NASA tarafından geçtiğimiz Haziran ayında sıcaklık rekoru kırılarak küresel olarak tüm zamanların en sıcak Haziran ayını yaşadığımız açıklandı.

Aslında duymadığınız, ya da ilginizi çekmeyen başka haberler de vardı geçtiğimiz günlerde…

Örneğin, ABD’de Somerville ve San Francisco’dan sonra Oakland şehrinde de yüz tanıma teknolojilerinin kullanımının yasaklandığı açıklandı. Yasak, özellikle polislerin sokaklardaki güvenlik kameralarından yararlanarak kişilere ait görüntülerin takibini ve veri tabanlarına kaydını engellemeyi hedefleyerek kişilerin mahremiyetini korumayı hedefliyor.

Teröristler başta olmak üzere suçluların takibi için Çin başta olmak üzere pek çok ülkede yaygın olarak kullanılan bu teknolojilere karşı ABD’nin California eyaletinde bir yasa geçirilmeye çalışılırken, 2018 itibariyle 12.5 milyonun üzerinde kişiye ait görüntünün kayıt altına alındığı İngiltere’de de milletvekilleri yüz tanıma teknolojilerinin polis tarafından kullanımını yasaklamak için çabalıyorlar. Gerekçe olarak ise yapay zekânın henüz yüz tanıma konusunda tam olarak randımanlı çalışmadığını, özellikle kadınlar ile siyah, uzak doğulu ve etnik gruplara ait yüzleri tanıma güçlüğü çekerek hatalar yaptığı üzerinde duruluyor.

Google ve Facebook gibi teknoloji devlerinin pornografik içerikli siteleri ziyaret eden kişilerin tarama geçmişlerini topladıklarına dair bir araştırmanın bulgularına ilişkin geçtiğimiz hafta yayınlanan haberler de muhtemelen ilginizi çekmemiş olabilir.

Geçen hafta paylaşılan bir başka haber ise Amazon’dan sonra Google’ın da asistan uygulamaları aracılığıyla bazı kullanıcıların telefon görüşmeleri ve ses kayıtlarını izinsiz olarak kaydettikleri ve kullandıklarını itiraf etmesi idi!

Trump tarafından Google’ın Çin hükümeti için gizli çalışmaları olup olmadığının soruşturulacağına dair yapılan beyanatı ise basına daha fazla yansıdığı için duymuş olabilirsiniz.

Son bir haftadır basının çok ilgisini çeken Facebook’un rekor $5 milyarlık ceza konusunda yetkililerle anlaşmaya vardığı haberini ise duymama ihtimaliniz yoktur. Ancak cezanın sebebinin 2018 Cambridge Analytica skandalı ile ilgili olduğunu pek bilen yok. O skandal sayesinde kullanıcılar ilk kez kişisel verilerinin Facebook ve diğer şirketler tarafından nasıl çalındığına şahit olmuşlarsa da çok da umursamadan sosyal ağları güvensizce kullanmaya devam etmişlerdi!

Yıllardır her türlü kişisel veriyi toplayarak artık kullanıcıları hücrelerine kadar tanıyan Google ve Facebook gibi teknoloji devlerine karşı duyarsız kalan sosyal medya ahalisi belki de ilk kez geçtiğimiz hafta kişisel verilerinin güvenliği konusunda endişeye düşüren bir haber ile sarsıldı!

2017 yılındaki ilk popülaritesini tenleri beyazlatan filtresi yüzünden aldığı ırkçılığa yönelik tepkiler yüzünden kaybeden FaceApp adlı uygulama insanları gençleştiren ve yaşlandıran filtreleri sayesinde geçtiğimiz günlerde bir kez daha ciddi anlamda ilgi kazanmıştı.

Geçtiğimiz günlerde tanınmış isimlerin de yoğun ilgisini çeken FaceApp adlı uygulama bir hafta içinde 150 milyon civarında kişiye ait fotoğrafı yapay zekâ ile işlemden geçirerek insanların en çok merak ettiği şeylerden birisi olan yaşlanınca nasıl bir görüntüye sahip olacağı konusunda ipuçları vermeyi başarmıştı. Ancak bir güvenlik uzmanının hatalı bir uyarısını gündeme taşıyan basında çıkan haberler sonucu insanlar bir anda uygulamaya karşı endişe duymaya başladılar. Haberlere göre uygulamayı geliştiren Ruslar kullanıcıların telefonlarında yer alan tüm fotoğraflarını toplayıp Rusya’daki merkez sunucularına taşıyordu.

Şirket yetkilileri sadece kullanıcı tarafından sisteme yüklenen fotoğrafların yapay zekâ tarafından daha hızlı işlenebilmesi için ABD’deki sunuculara taşındığını ve büyük bir kısmının 48 saat içinde silindiğini, kullanıcı verilerinin hiç kimseye satılmadığını ve Rusya’ya taşınmadığını ısrarla ifade etmelerine ve daha önce uyarıyı yapan güvenlik uzmanının sonrasında hatasını fark edip özür dilemesine rağmen ABD ve İngiltere’de uygulamaya yönelik soruşturmalar başlatıldı!

Kurucuların Rus olmaları ve kullanım sözleşmesinde yer alan hükümlerin oldukça esnek olması dışında ciddi bir sıkıntı olmadığına dair haberler ise kullanıcıları çok fazla tatmin etmeyerek ilginç bir durumu daha gözler önüne serdi:

İnsanlar Facebook ve Google gibi devler ile gönüllü olarak verilerini paylaşırken, söz konusu Ruslar olunca kişisel verilerinin güvenliği (ki bu örnekte sadece kullanıcı adları ve sisteme yüklenen fotoğrafları) hususunda endişe duyabiliyordu!

Oysa ki Google araştırmacılarının en az 8 milyon, Facebook araştırmacılarının ise 10 milyon kullanıcıya ait görseli yüz tanıma teknolojisini eğitmek için kullandığı biliniyor! Aynı şekilde Google 2 binin üzerinde Youtube videosunda yer alan kişilere ait görüntüleri de benzer bir şekilde yapay zekâ eğitimi için kullandığını açıklamıştı.

Google, Apple ve Samsung’un görselleri sınıflandırıp aramaları kolaylaştırmak için kullanıcıların izni olmadan yapay zekâ yardımıyla etiketlediklerini de daha önce yazmıştık.

Teknoloji devlerine karşı ‘Stokholm Sendromu’ yaşayan kullanıcıların soğuk savaş yıllarında olduğu gibi sadece Rus menşeinde dolayı FaceApp uygulamasına yönelik ‘dijital paranoya’ yaşamalarını davranış bilimciler nasıl açıklar merak ediyorum…

Prof. Dr. Mustafa Zihni TUNCA