Para Asla Uyumaz

Seçim konuşmaları, belediye başkanlığı yarışları derken dolu gündem üzerinden iki ay geçti. Seçimler yapıldı, başkanlar seçildi… mutluluk ve hüzün bir arada bir tatlı yarış daha sonuçlandı. Istanbul seçimleri ve sonuçlarına girmeden “seçim dışındaki hayat da devam ediyor.”  Paranın da kendince bir tabiatı var, o da akıp çatlağını buluyor

“Para Asla Uyumaz.”  Bilenler hemen hatırlayacaktır. 2008 Krizinin de altında yatan gerçeklere vurgu yapan, güzel bir para-borsa filmidir. Mesaj açık: “Siz uyusanız da para uyumaz.” Uyanık her canlı gibi o da hareket halindedir: dolaşır, bakar, gözlemler, alır, verir, toplar, saklar, tüketir, kırar, döker… Akşam mesai sonrası evine giren kişiler için hayat ofisinde, işyerinde kalmış olabilir ama gerçek hayat öyle değil işte.  Biz de yerel gündem ve mahalli idareler seçimleri ile içimize kapanmış olsak da, seçimler geçti.

Herkesin gerçek gündemi ekonomi… Dondurup köşeye kaldırdığımız ekonomiye dair ne varsa, seçimden sonra açılmayı bekliyor. Gündem tek bir madde de içermiyor. Halkın gündemi, siyasetin gündemi, bürokrasinin gündemi, dış alemin gündemi çok farklı. Herkes ekonomi için enine boyuna değerlendirmeler ve bir yol haritası daha bekliyor: önünü görmek istiyor. Nöbetçi baykuşların dediği gibi doların 10-15 TL’ye doğru hareketi olacak mı, faizler düşecek mi, dış alem riskleri yönetilebilecek mi, ekonomide “Godot’u bekler gibi IMF’yi bekleyenler”  haklı çıkacak mı? Ama Godot gelmez!…

Reform, yapısal sorunlar ve en önemlisi “güven.”  Güven ortamı her ne kadar soyut görünse de neredeyse bir üretim faktörü kadar somut iş görmeye başladı. Bu konuda sayın Cumhurbaşkanı ve Hazine ve Maliye Bakanı kadar muhalefet sözcüleri de mevcut ekonomik sıkıntıların aşılabilmesi için seçimlerden hemen sonra yapısal tedbirlerin uygulamaya konulması gerektiğinden söz ediyorlar. Şimdi tam vaktidir:  Seçim bitti ve artık iş aleminin sözcüleri de piyasa oyuncuları da, alınacak ekonomik tedbirler, yapılacak reformları bekliyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “bundan sonra 4.5 yıl seçimin olmayacağı” ifadesi, TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD, TİSK ve işçilerden vatandaşlara büyük bir mesaj. Altı önemle çizilen bir ifade. Gündemin baş maddelerinden birisi de ekonomi. Ortada bir yapısal tedbirler paketi söylemi var ama bunun içinin nasıl doldurulacağı konusunda ise görüş ayrılıkları da var.

Hukuk devleti, demokrasi, insan hakları, insani gelişmişlik, “insanı gelişmişlik” de sıradaki yerini almış bulunuyor.  Göç ve tarımsal üretim ise başlı başına gündemi belirleyici durumda.

Ekonomik reformlar, siyasi reformlar yabancı sermaye akışı ve ihracat… hiçbiri birbirinden bağımsız değil. Elbette faizler… Bu cari faiz seviyesi ile iş yapan müteşebbisin alnından öpüp plaket takdim etmek gerek. Piyasa aşırı derecede dolar hassasiyeti gösteriyor. Onu kırmanın aracı da şimdilik faiz… Özellikle mevduat faizlerinin yeniden artabileceği beklentisi, ticari faizleri de yukarı yönlü tetikliyor.  Piyasa yapıcı devlet bankalarının faizi geri çekme eğilimi ne kadar sürdürülebilir göreceğiz. Ancak bu sarmal herkesi içine almış durumda.

Faizlerin enflasyona etkisi de başka bir sorun olmaya devam ediyor. Ekonomi teşvikleri Haziran’a kadar böyle gitse de artan turizm, ile döviz girişi piyasaların ihtiyaç duyduğu kaynakları sağlamaya yardımcı olacaktır. Ekonomi donmuyor, ara vermiyor: o kendi mecrasında akıyor. Sonuçta “para uyumuyor”.

Prof. Dr. İbrahim Attila ACAR