Cari Açık Rakamları İyi de…

Cari açık bir ülkeye giren döviz ile çıkan döviz arasındaki farktır.  Döviz çıkar çıkmasına da açığın nasıl karşılanacağı başka bir önem teşkil eder.  Bunun için açık konusu devletlerin temel konularından birisi halindedir ki birkaç ülke dışında, açık vermeyen ülke neredeyse yok gibidir.  Açık meselesi  finansman aşamasında ekonomide stres konusudur.  Açığın finansman zamanı borçlanmanın maliyeti  önemlidir. Borçlanma miktarı arttıkça da  borcun yönetilebilirliği azalmaktadır.

Türkiye’de ithalatının dörtte birini enerji oluşturmaktadır. Haliyle ülkemiz için cari açık  görülmeye devam edecektir. Ancak yüksek cari açık çok istenen bir durum da değildir. Ülkelerin bu parayı bulamamaları halinde yüksek faiz – kısa vade sarmalı görülecektir.  Bu sefer dengesizlikler pahalı ithalat sonucuyla ortaya çıkacaktır ki bu durum başka sorunları tetikleyecektir.

Üretimi,  ithalata  bağlı Türkiye gibi ülkeler için cari açık kaçınılmazdır. Sonrasında gelen yüksek kur ve pahalılık başka bir meseledir.  Enflasyon ve yüksek döviz kurunun kontrolü açısından cari açık rakamlarına dikkat edilmelidir.

2008 – 2018 aralığında en yüksek cari açık 2011 ve 2013 yıllarında verilmiştir: Sırasıyla 74,4 ve 63, 6 milyar dolar.   En düşük olduğu yıl 2009,  11,3 milyar dolar.   Bu açığın büyük kalemi yine enerji, petrol ve doğal gaz rakamlarından oluşmaktadır.

2018 rakamlarına bakıldığında ilk altı aylık cari açık 31 milyar dolardır. Bu rakam aynı yıl için gerçekleşen toplam cari açıktan fazladır: 27,6 milyar dolar…  Ocak (7milyar dolar) ve Mayıs (6,2 milyar dolar) cari açık rakamları en yüksek iki aydır. Bu rakamların bu şekilde seyretmesi ve ikinci 6 ay için de 30 milyar dolar kadar bir cari açık rakamını ekonomi kaldırabilecek durumda değilmiş.

Yüksek döviz kurları bu ithalat çılgınlığına fren olmuş oldu. Peşinde Ağustos 2018’den başlayarak 4 ay boyunca, aylık bazda fazla kaydedilmiştir. 4 aylık fazla yaklaşık 7,5 milyar dolardır. Nisan  ve Mayıs aylarındaki gibi , 5 milyar kadar her ay bir açık oluşmuş olsa idi, 55 milyar açık çıkardı.  Son dört aydaki  7,5 milyar dolar cari fazla verilmesi, yıllık açık miktarının yaklaşık 25 milyar dolar düşük çıkmasında etkili olmuştur.

Eylül ayında açıklanan  Yeni Ekonomi Programı (YEP)  2018 döneminin verilerinin sakinleşmesinde etkili olmuştur. Hükümet güven vadetmiş ve sıkı maliye politikası uygulayacağını açıklamıştır.  Türkiye buna göre, bütçe açığı ve enflasyondan sonra cari açıkta da belirlenen hedeften daha iyi bir performansa imza atmış oldu. Merkez Bankası’nın dün açıkladığı verilere göre 2018’de cari açık, 2017’ye göre yüzde 42 azalarak 27.6 milyar dolara geriledi. Böylece 2009’daki 11.3 milyar dolardan sonra, son 9 yılın en düşük cari açık rakamı gerçekleşmiş oldu.

Bu cari açık daha fazla inmeyecektir.  Onun için yeni bir enerji kaynağı, yeni üretim modeli ve katma değeri yüksek ihracata ihtiyaç bulunmaktadır. Yıllık cari açıktaki düşüşün, özellikle bu yılın ilk yarısında da bu şekilde azalarak arttığı görülecektir.  Bu da yıllık bazda 30 milyarın biraz üstünde bir cari açık demektir.

Turizm verileri sayısal artış göstermiş, ancak turistin harcamaları aynı oranda artmamıştır. Turizm faaliyetleri bir de bu gözle değerlendirilmelidir. Bahse konu 45 milyon  turistten daha fazla gelir elde edilmesi halinde cari açığın finansmanı daha kolay yönetilir hale gelecektir. Hedef, turist başına 1000 dolar harcatmak üzerine kurgulanmalıdır.

Prof. Dr. İbrahim Attila ACAR