Koca Usta

Doğuda Anamur’a kadar, kuzeyde Afyon sınırına kadar ulaşan, ayrıca Muğla, Denizli, Isparta ve Burdur illerini de içine alan bölgeye ‘Teke Yöresi’ denir.

Bu bölgenin en temel özellikleri engebeli yapısı, farklı iklim özellikleri ve göçer bir nüfus yapısına sahip oluşudur.

Yüzyıllardır burada yaşayan halka yürümek sözcüğünden türeyen ‘yörük’ denilmiştir. Yörükler geçimlerini hayvancılıkla sağladıkları için kışı daha ılıman olan deniz çevresi ve ovalarda geçirirler, yazları ise daha serin olan dağ sırtlarındaki düzlük alanlarda veya rakım olarak yüksek yerlerde konaklayarak geçirmektedirler.

Bu engebeli arazide hayatta kalma telaşı onları doğaya uyum sağlamaya itmiş olmakla beraber toplu yaşamanın göstergeleri olan bazı özellikleri de üzerlerine sıfat olarak eklemişlerdir. Örnek vermek gerekirse, yörüklerin yaşadığı alanlara ‘oba’ denir. Obalar bugünkü mahallelerdir. Yalnız bu mahallenin temel özelliği sürekli bir hareket halinde olmasıdır. Obalar birbirini rahatsız etmeyecek kadar uzak ama bir at binimi kadar mesafede, yani orta aralıklarla kurulmuşlardır. Böyle bir yaşam şartında yörüklerin eşyaları da koşullara göre gelişmiş, genelde taşıması kolay ve küçük eşyalar kullanılmıştır. Sadece yaşam malzemeleri değil eğlence için kullanılan müzik aletleri de heybeye sığacak şekilde küçük ve doğada kolayca bulunan malzemelerden yapılmıştır.

 Sipsi, iki telli cura, kabak kemane, çoban düdüğü…

Bu çalıgıların temel özelliği heybeye sığacak kadar küçük olması, doğada kolayca bulunan malzemelerden yapılması ve kırıldıktan sonra yenisi yapılmasının kolay olmasıdır. Mesela, kabak kemane yörüklerin mutfak eşyası olarak kullandığı su kabağından yapılır. Kemane sapı sedir ağacından ve yay telleri at kuyruğundan yapılır. Sipsi ise çam ağacı dallarının Nisan ayında içlerindeki odunsu kısım alınarak usta ellerde bir sanata dönüştürülmesiyle hayat bulur.

İşte bu ustalardan biri de 2018 yılı ortalarında aramızdan ayrılan Hayri Dev’dir. Hayri usta teke yöresinin masıt kırığı denilen 9/8’lik türkülerini çalar ve söylerdi. Çocukluktan beri çobanlık ile uğraşan Hayri usta yarenlik geleneğinin en önemli temsilcisi idi.

Cumhuriyetin ilanından sonra yörük halkları yavaş yavaş yerleşik hayata geçmeye başlamış ve yayla köyleri kurulmuştur. Teke yöresinde de gündüzleri rençberlik yapan köyün delikanlıları eğlenmek için geceleri de köy evlerinde toplanır ve çalıp söylerlerdi. Akşam eğlence olduğunda  birbirlerine haber vermeleri ise ayna ile birbirlerine ışık yansıtma şeklinde olurdu.

İşte bu gelenkten yetişen Hayri Dev’in türkülerinde genellikle çobanlara özgü olan otlaktan hayvan toplama sesleri, doğada bulunan mahlukat sesleri ve insanlar arası birbirini çağırma seslerini bolca kullanmıştır. Hayri usta sadece teke yöresinde bulunan ardıç ağacından yapılan 3 telli bağlamayı en iyi şekilde üretip çalabilen nadir ustalardan biriydi. 2008 yılında UNESCO ‘Yaşayan İnsan Hazineleri’ ilan edilen (Koca Usta) Hayri Dev bu teke yöresinin en büyük değeriydi.

Mekânı cennet olsun inşallah…

Yasin ERDOĞAN