Dijital Görme Sendromu

Geçtiğimiz günlerde Çin hükümeti bilgisayar oyunlarına karşı ciddi bir savaş başlattı. Çin’in bu hamlesi ABD ile yaşanan ticari savaşlar ile aynı döneme denk gelse de, kararın ardında yatan sebebin “Çocukları giderek artış gösteren miyop vb. görme bozukluklarına karşı korumak” olduğu açıklandı. En yaygın göz rahatsızlıklarından olan ve uzağı görme bozukluğu olarak adlandırabileceğimiz miyop rahatsızlığının en önemli tetikleyicilerinden birisi uzun süreli ekrana bakma olduğu biliniyor. 2015 yılı itibariyle 450 milyonun üzerinde miyop hastası bulunan Çin’in bu hamlesi bu konuda bir ülke tarafından alınan en ciddi önlem olarak tarihe geçecek.

Bilgisayar, cep telefonu ve tablet gibi cihazların yaygın olarak kullanımı sonucu tüm dünyada pek çok fiziksel ve ruhsal rahatsızlığın yanı sıra görme ile ilgili rahatsızlıklarda da ciddi artış yaşanıyor. Literatürde ‘Dijital Görme Sendromu’ ya da ‘Dijital Göz Gerginliği/Yorgunluğu’ olarak adlandırılan rahatsızlık, Amerikan Optimetri Birliği (AOA) tarafından “Uzun süreli ekran kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan görme ile ilgili problemler” olarak tanımlanıyor.

AOA, özellikle sürekli bilgisayar başında çalışanların bu sendromdan korunması için 20-20-20 kuralını öneriyor. Kural oldukça basit: bilgisayar başında geçirilen süre boyunca her 20 dakikada bir, 20 saniye süre ile 20 feet (yaklaşık 6 metre) uzaklıktaki bir başka noktaya bakmak yeterli.

Yetişkinler için bu gibi önlemler geçici birer çözüm olarak düşünülebilse de kendilerini kontrol etme becerisine sahip olmayan çocuklar için daha radikal çözümlere ihtiyaç duyuluyor. Çünkü, gelişim sürecindeki bir çocuğun uzun süre ile ekran ile karşı karşıya kalması sadece gözlerini değil, zihinsel gelişim sürecini de ciddi şekilde etkileyebiliyor.

Pek çok ebeveyn çocukların oyalanması için televizyon, tablet ve hatta cep telefonu kullanımına izin verme konusunda rahatsızlık hissetmiyor. Bazı kaynaklarda sekiz yaşın altındaki çocukların günlük ortalama üç saatlerini ekran karşısında geçirdiği ifade ediliyor.  Oysa ki, uzmanlar iki yaşın altındaki çocukların televizyon da dahil hiçbir şekilde ekran ile tanıştırılmaması gerektiğini ifade ediyorlar. Bazı uzmanlar iki yaşından itibaren 20 dakikaya kadar ekran izni verilebileceğini ifade ederken, Amerikan Pediatri Birliği (APA) çocukların ilkokula kadar pasif TV izleyicisi olmalarına izin verilmesine, yedi yaşından sonra ise eğitsel amaçlarla tablet gibi interaktif iletişim araçları ile kademeli olarak tanışmalarına izin verilmesini öneriyor.

Genel kanı ise ergenlik döneminde bile ekran karşısında geçirilen sürenin iki saati aşmayacak şekilde sınırlandırılması yönünde. Çünkü, çocuklarda mutlaka uyku, fiziksel aktivite, aile ile zaman geçirme ve hayal güçlerini kullanma için yeterli zaman ayrılması gerekiyor. Ekran başında geçirilen zamanın ise bu aktivitelere zarar verdiği biliniyor.

Tüm bu öneriler çocuklar gelişimi açısından ideal olanı göstermekle birlikte asıl zorluk uygulama aşamasında ortaya çıkıyor. Hayatımızı bir örümcek ağı gibi saran ve bağımlılık gibi ciddi etkilere sahip olan ekranlardan kendimizi bile koruma konusunda ciddi sıkıntılar yaşarken çocukları uzak tutabilmek gerçekten mümkün mü? Öyle ki, durumun ne kadar vahim olduğunun uzmanlar da dahil olmak üzere herkes farkında.

İşte bu yüzden, yıllık 38 milyar Dolarlık hacmi ile dünyanın en büyük bilgisayar oyunu pazarı olmasına rağmen Çin’de en azından çocukların göz sağlığının korunması amacı ile ciddi tedbirler alınma kararını takdir etmek gerekiyor. Çünkü, bu kararın ülke ekonomisini içinde bulundu kritik bir dönemde olumsuz yönde etkileyebileceğini bilmelerine rağmen ülke yönetimi oldukça kararlı görünüyor.

Çin’in uygulamayı düşündüğü yeni düzenlemeler ile yeni çıkan oyunların lisans almaları güçleşecek, internet üzerinden oynanan oyunların sayısını düzenlenecek ve ‘yaşa uygun uyarı sistemi‘ geliştirilerek çocukların ekran başında oyun oynadığı saatleri kısaltmaya çalışılacak.

Darısı ülkemizin başına…

Prof. Dr. Mustafa Zihni TUNCA