Seçimin galibi: Yapay Zekâ

Rekor katılımla tamamladığımız seçimlerin ardından bir hafta geçti bile… Seçim sürecinde ve sonrasında çok şey yazıldı, çizildi. Gerek geleneksel medya kanallarında, gerekse sosyal ağlarda yer alan bilgi ve haberlerin bir kısmının doğru olmaktan öte seçmenleri yönlendirmeye yönelik dezenformasyonlardan oluştuğuna süreç içinde şahit olduk. Hatta bir araştırma şirketinin sonuçlara yönelik tahminleri manipüle ettiğine dair itiraflara bile şahit olduk!

Bu gibi gelişmelerin bireylerin medya kuruluşlarına olan güvenini derinden sarstığı bir gerçek. Konu ile ilgili geçtiğimiz günlerde yabancı basında yer alan iki haber dikkatimi çekti. Bunlardan birincisinde ABD’de halkın medya kuruluşlarına olan güveninin azaldığından bahsediyordu. ABD’de önceki yıl yapılan başkanlık seçimlerinde seçmenlerin sahte İnternet haberleriyle manipüle edilmeye çalışılması bu güvensizliğin en önemli sebebini oluşturuyor.

Diğer haberde ise gerek dezenformasyon endişeleri, gerekse kişisel bilgilerin korunmasına yönelik endişeler sebebiyle sadece ABD’de değil, dünya çapında pek çok kullanıcının artık Facebook’ta yer alan haber kaynaklarından uzak durduğu ifade ediliyor. Oxford Üniversitesi tarafından 37 ülkede 74 bin katılımcı ile yapılan bir araştırma sonucu ortaya çıkan bu bulgular arasında en çok dikkatimi çeken detay ise özellikle Türkiye ve Malezya’da artık bireylerin Facebook’ta herkes tarafından paylaşılan haberler yerine WhatsApp’ta kendi aralarında ya da içerisinde bulundukları kullanıcı gruplarında güvendikleri kişiler tarafından kendilerine iletilen haberlere önem vermeye başlamış olmaları!

Bu noktada haberi bize ulaştıran kişinin güvenilirliğinden çok haberin ilk kaynağının daha önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü maalesef halen pek çok İnternet kullanıcısı dezenformasyon ile doğru haber arasındaki farkı ayırt etmekte zorlanıyor. Daha da vahim olan şey ise dezenformasyonu onarmanın yayılmasını önlemeden daha zor olduğu gerçeği. Bu konuda geçtiğimiz günlerde USCA tarafından yapılan bir araştırmada onarılması en zor dezenformasyonun sağlık değil siyasete ilişkin konularda eğitimli kişiler tarafından doğruluğuna inanılan bilgiler olduğu ortaya çıkmış! Bu yüzden de “seçim gecesi cumhurbaşkanı adaylarından birisinin aslında en yüksek oyu almasına rağmen iktidar tarafından bir TV binasında rehin tutulduğuna” dair paylaşımları yapanların önemli bir kısmının eğitim sahibi üniversite gençliği olmasını çok fazla yadırgamadığımı söyleyebilirim!

Asıl değinmek istediğim konuya dönersek, seçim süreci kısa olmasına rağmen siyasal partiler ve cumhurbaşkanlığı adayları tarafından yapılan seçim vaatleri içinde teknolojik açıdan en önemlilerinin başında dijitalleşme süreci ve yapay zekâya yönelik hedefler geliyor. Siyasilerin dünyadaki gelişmeleri seçimler sebebiyle de olsa gündeme almış olması ülke için ciddi bir kazanım sağlayacaktır.

Yapay zekâ ile ilgili gelişmeleri zaman zaman bu köşeye taşıyorum. Her geçen gün farklı alanlarda başarılı uygulama alanları bulan yapay zekâ ile ilgili geçtiğimiz günlerde iki farklı alanda daha başarı haberleri gündeme gelmişti. Bunlardan birisi pizza yapan robotlar, diğeri ise basit göz ameliyatlarını başarı ile gerçekleştiren yapay zekâ uygulamaları…

Yapay zekâ çalışmalarıyla gündemden düşmeyen Google ise geçtiğimiz günlerde önemli bir başarıya adım atıp hastaneye yatan ölümcül hastaların ne zaman hayatını kaybedebileceğini %95 doğruluk oranı ile tahmin etmeyi başarmış. Derin öğrenme olarak adlandırılan süreç kapsamında 114 bin hastaya ait doktorların el yazısı ile tuttuğu notlar da dahil olmak üzere 200 binden fazla veriyi işlemden geçiren Google’a ait yapay zekâ uygulaması göğüs kanseri sebebiyle hastaneye yatırılan hastaların ölme ihtimalini doktorların geleneksel yöntemlerle tahminine göre daha başarılı bir şekilde tahmin etmiş.

Yapay zekâ konusunda en güncel başarı haberi ise Süleyman Demirel Üniversitesi İİBF Dekanı Prof. Dr. Murat Okçu’dan geldi. Bir grup akademisyen tarafından kurulan AI+Academy tarafından Twitter verilerinden yararlanılarak yapay zekâ ile gerçekleştirilen analizler sonrasında elde edilen tahmini sonuçlar seçimlerden bir gece önceden Prof. Okçu tarafından sosyal ağlarda duyuruldu. Seçimler gibi çok sayıda parametrenin göz önüne alınması gereken bir konuda anket verileri bile çoğu zaman başarısız olurken, Twitter kullanıcılarının paylaşımlarını esas alarak tahmin yürütmek gerçekten ciddi bir yapay zekâ altyapısı gerektiriyor. Prof. Okçu tarafından bir gece önceden ilan edilen tahmini sonuçların gerçek sonuçlarla ciddi oranda örtüşmesi yapay zekânın doğru bir şekilde kullanılması durumunda başarılı sonuçlar vereceğini bir kez daha ispatlamış oldu. Bu vesile ile AI+Academy ekibini de bu örnek çalışmalarından ötürü kutluyorum.

Prof. Dr. Mustafa Zihni TUNCA