Sokrates’in kanı

Su kenarlarında yetişen baldıran otunu bilir misiniz?

Maydanozgiller familyasından geldiği için yaprakları maydanoza oldukça benzeyen bu bitkiyi maydanoz sanıp zehirlenen kişi sayısı oldukça fazladır.

Oysa ki, eski çağlarda bile bu bitkinin zehirli olduğunu bilen insanoğlu idama mahkûm edilen insanların infazında baldıran zehrinden yararlanmıştır.

Baldıran otu ile idam edilen en meşhur kişi ise şüphesiz Sokrates’tir…

Zehir hazırsa getirsinler, değilse söyle de ezsinler…

Suçsuz yere idama mahkûm edilen Sokrates, hayatının son anlarında bile öğrencilerine ders verme telaşıyla güneşin batmasını beklemeden hücresinde bir an önce idamın gerçekleşmesi için yanı başındaki Kriton’a bu şekilde seslenir.

Sokrates’in idamını elinden geldiğince geciktirmek isteyen Kriton ise Sokrates’e idama mahkûm edilenlerin son ana kadar dilediklerini yapma özgürlüğü olduğunu hatırlattıktan sonra halen vakti olduğunu söyler ve infaz için acele etmemesini isteyip, son anlarını yiyip içerek güzel anılarla geçirmesi önerisinde bulunur.

Sokrates ise oldukça ise ciddidir:

Diğer mahkûmlar idamı geciktirmekte haklıdır, çünkü bu şekilde davranarak bir şeyler kazandıklarını düşünüyor olabilirler. Ancak, ben de bu şekilde davranmakta haklıyım, çünkü ölümü geciktirerek bir kazancım olacağını zannetmiyorum. Zehri içmeyi bir süre daha geciktirmekle kendi kendime gülünç duruma düşmüş, hayata anlamsızca yapışmış, tükenmek üzere olan bir şeyi tutmaya çalışıyor olurum…

Baldıran zehri ile dolu kâseyi yüzünü bile ekşitmeden bir yudumda içerek bu dünyaya veda eden Sokrates aslında son anlarında bile ahlâk ve erdeme ne kadar önem verdiğini göstermiştir.

Sokrates’e göre bireyler koşulsuz şartsız devletin yasalarına uymalıdır. Bir vatandaş yasaları yanlış buluyorsa, isyan etmek yerine hataların düzeltilmesi için çaba göstermeli ve hiçbir surette devletin buyruklarına karşı çıkmamalıdır.

O yüzden de idama mahkûm edildiğinde bu cezayı uygulamamak için kendisini inkâra ve kaçmaya yönlendirseler de onurlu bir şekilde ölmeyi tercih etmiş ve baldıran zehrini tereddüt etmeden içmişti.

Baldıran otunu maydanozdan ayıran en belirgin özellik, kötü kokusu ve gövdesinde yer alan kırmızı lekelerdir.

Hatta, baldıran otunun gövdesindeki bu kırmızı lekelerin kaynağının Sokrates’in kanı olduğuna bile inanılır!

Prof. Dr. Mustafa Zihni TUNCA