Deterjanla oyun olmaz!

Challenge, yani meydan okuma kavramı yaklaşık iki yıl önce sosyal ağlarda ALS hastalığı konusunda farkındalık yaratmak amacıyla oldukça ilgi görmüştü. Takip eden süreçte masum bir şekilde buz kovasının altında ıslanmanın yerini anlamsız meydan okumalar aldı. Bunların en aptalcasının da şu anda ABD’de panik yaratan ergenler arasındaki deterjan kapsülü yutma konusundaki meydan okuma olduğunu söyleyebiliriz.

#TidePodChallenge olarak adlandırılan bu meydan okuma macerasının amacı Tide Pods markalı sıvı deterjan tabletlerini yutarken videoya kaydedip YouTube kanalında paylaşmak. Mavi ve kırmızı renkleriyle bir şekerlemeyi andıran deterjan tabletleri normalde küçük çocuklara oldukça cazip gelmesi sonucu şeker sanıp ağızlarına almaları sebebiyle geçmiş yıllarda ciddi zehirlenme ve ölüm vakaları yaşandığı biliniyor. 2012 yılında piyasaya çıktığından beri çocukların ilgisi sebebiyle ailelerin dikkatli olması konusunda uyarılan bu ürünü ağzına alıp zehirlenen çocuk sayısı sadece 2017 yılında 53 olarak açıklanmış.

Bu yüzden de son yıllarda Tide Pods kapsüllerinin şeker olmadığı konusunda espri amaçlı yapılan paylaşımlar zamanla yerini ergenler için yeni bir eğlenceye bıraktı. Çektikleri Youtube videolarında gençlerin büyük bir kısmı gerçekte bu kapsülleri yutuyor gibi yapsa da, cesaret gösterip gerçekten yutanlar da yok değil! Son 15 gün içinde 39 kişinin bu sebepten hastanelere başvurduğu ve 10 deterjan zehirlenmesi vakasının ölümle sonuçlandığı da yapılan açıklamalar arasında yer alıyor.

Durum bu kadar ciddi olunca deterjan üreticisi tarafından sosyal ağlarda yapılan uyarıların yanı sıra resmi kurumlar da deterjan zehirlenmesinin asla bir şaka ya da oyun olamayacak kadar tehlikeli bir durum olduğu konusunda gençleri uyarmaya çalışıyor. İçerisinde etanol, hidrojen peroksit ve polimer gibi oldukça zehirli etken maddeler barındıran Tide Pods kapsülleri yutulmaları halinde ölümle sonuçlanan ciddi tehlikeler ortaya çıkabiliyor. Bu yüzden de ürünün marketlerde artık çocukların erişemeyeceği yükseklikteki raflarda kilitli kutular içinde satılmaya başlaması da alınan diğer önlemler arasında yer alıyor.

Bu noktada asıl dikkat çekmek istediğim gelişme ise Facebook ve Youtube’un geç de olsa sosyal baskılar sonucunda ergenlerin deterjan yutma ile ilgili meydan okuma videolarını silmeye karar vermiş olmaları. Geçtiğimiz yıl sahte, zararlı, yasak vb. içerikleri ayıklamak üzere Facebook 3 bin, Google ise (Youtube’da istihdam etmek üzere) 10 bin ilave personel almaya karar vermişti. Hatta, Facebook 2018 yılında 10 bin ilave personel alacağını açıklamıştı.

2018 yılının sosyal ağlar için zor olacağını daha önceki paylaşımlarımda belirtmişti. Geçtiğimiz yıl seçimlere hile karıştıran sahte paylaşım ve haberlerin yanı sıra, çocuklara yönelik zararlı içerikler yüzünden başı yeterince ağrıyan Google ve Facebook mecburen bir dizi önlemler alma ihtiyacı hissediyor. Son olarak Android cihazlar için çocuk oyunu olarak geliştirilen bazı uygulamalarda yer alan pornografik reklamlar yüzünden sıkıntı yaşayan Google çareyi bu uygulamaları tek tek tespit ederek kaldırmakta bulmuştu.

Tüm bunlar yetmezmiş gibi, Youtube’da en çok takipçiye sahip iki içerik sağlayıcı gencin son iki ayda peş peşe yaptıkları sakıncalı paylaşımlar büyük tepkilere yol açtı. Önce, geçtiğimiz Aralık ayında yaklaşık 60 milyon takipçi ile en çok takipçiye sahip kanal sahibi durumunda olan PewDiePie adlı kullanıcı tarafından hazırlanan bir videoda yer alan ırkçı ifadeler 27 yaşındaki İsveçli gence sıkıntılı anlar yaşatmaya yetmişti. Gerçek adı Felix Kjellberg olan ve geçen yılki geliri 15 milyon Dolar’ı bulan genç Youtube kanal sahibi yaptığı paylaşımın şaka amaçlı olduğunu ifade edip özür dilemesine rağmen Disney yetkilileri kendisi ile ortak projelerini iptal etme kararı vermişti. Ardından yoğun baskılara tepkisiz kalamayan Youtube yetkilileri de kullanıcının yüksek gelir sağlayan reklam programına üyeliğini sonlandırılıp diğer tüm ortak projelerin iptal edildiği ifade etmişti. Bu durumda net gelirlerinde %60’a varan azalma beklenen Kjellberg’in gelişmelerden çok fazla etkilenmiş görünmemesi ise ilginç…

Diğer ciddi sorun ise iki popüler Youtube fenomeni kardeşten biri olan Logan Paul’ün Japonya ziyaretinde çektiği video yüzünden yaşandı. Japon kültürüne saygısızca davranışları komiklik olarak gösteren videolar çeken Paul, özellikle intihar ormanı olarak adlandırılan yasak bölgeye girip orada karşılaştığı yeni intihar eden bir gencin cesedini esprilerle yayınladıktan sonra ciddi eleştirilere hedef olmuş ve 24 saat içinde 6 milyon kişiye ulaşan bu videoyu kaldırmak zorunda kalmıştı. Youtube ise uzun bir süre bu duruma sessiz kaldıktan sonra artan tepkilere dayanamayıp 16 milyon takipçisi olan Logan’ı da tıpkı Kjellberg gibi yüksek getirisi olan reklam programından çıkarmakla kalmayıp onunla olan tüm projelerin iptal edildiğini duyurmuştu. Sadece Japonya’da çektiği videolardan 90 bin Dolar civarında gelir elde eden genç kullanıcının yayınladığı özür videosu bile pek çok kullanıcı tarafından samimi bulunmamış ve 500 binin üzerinde kişi tarafından Youtube kanalının kapatılması için Change.org sitesinde imza toplanmıştı.

Dijital ekonominin en önemli gelir unsurlarından olan reklam pastası o kadar büyük ki, reklam verenleri, içerik sağlayanları ve izleyicileri bir arada tutmayı hedefleyen sosyal ağlar mevcut dengeleri koruyup reklam gelirini maksimize edebilme telaşındalar. Bunun sonucunda ise kendileri açısından büyük önem taşıyan içeriklerin ahlaki boyutunu çoğu zaman ihmal ediyorlar. Bu yüzden de, ABD seçimlerine damgasını vuran sahte haber skandallarından çocuklar için hazırlanan zararlı içeriklere kadar pek çok sıkıntı bugüne kadar görmezden gelinebildi.

Ancak, gelinen nokta gösteriyor ki, bundan sonra işler geçmişteki kadar kolay yürümeyecek. O yüzden de, içerik kalitesini iyileştirme amacı öne sürülerek geçtiğimiz hafta içerik sağlayan kanallara gelir dağıtımında değişikliğe gidildiği duyuruldu. Önceleri Youtube üzerinden gelir elde edebilmek için, üretilen içeriklerin 10 bin kez izlenmiş olması yeterli olurken, artık kanalların en az 1,000 takipçiye sahip olması ve videolarının son 12 ayda en az 4 bin saat izlenmiş olması gerekecek. Yetkililer, bu değişiklik sayesinde kolay para kazanma hevesi ile yeni içerik sağlayıcıların hassas konularda zararlı içerikler üretemeyeceklerini ifade ediyor.

Bir kez daha tekrar etmekte fayda var, sosyal ağlar en kısa zamanda iğneyi kendilerine batırmadıkları sürece geçici çözümler bir noktadan sonra yetersiz kalacaktır. Bu konuda fırsat buldukça yazmaya devam edeceğiz…

Prof. Dr. Mustafa Zihni TUNCA