Modern zaman efsaneleri 1: Sifisos’un cezası

En sevdiğim mitolojik öykülerdendir Sisifos (Sisyphos) efsanesi. İşlediği suçtan ötürü ciddi bir cezayı hak eden Sisifos’tan kendi boyundan büyük yuvarlak bir kaya kütlesini dağın tepesine kadar yuvarlayarak çıkarması istenir. Cezanın zorluğu ise kayanın dağın tepesine kadar taşınması değil, tepeye kadar ulaşmayı başardığında o kayanın tekrar aşağı yuvarlanmasından kaynaklanmaktadır. Sisifos’un azimle tepeye kadar iterek yuvarladığı taş her seferinde aşağı yuvarlandığı için sonsuza değin tekrar tekrar taşı yukarı yuvarlamak zorundadır.

Sifisos’un cezası zaman içinde psikolojik, sosyolojik ve felsefi açıdan pek çok düşünür tarafından yorumlanmış, bazıları tarafından hayatın anlamı ile bile ilişkilendirilmiştir.

Mekanikleşen hayatlarımıza baktığımızda aslında hepimiz birer Sifisos değil miyiz? Dünya telaşına kapılıp her gün aynı rutini tekrar eden!

Tek bir farkla… Sifisos bir kabulleniş içerisinde cezasını çekerken, biz sürekli bir sonraki tepeye taş yuvarlayacağımız günleri hayal ederek atıyoruz adımlarımızı. Bir sonraki tepe bazen yeni bir iş, bazen bir yuva, bazen terfi, bazen bir evlat, en nihayetindeyse emeklilik hayallerimizden öte gidemiyor…

Sifisos’un aksine hiçbirimiz sahip olduğu kayayı ne zamana kadar tepeye taşımak zorunda olduğumuzu bilemiyoruz.

Bilmek de istemiyoruz aslında er ya da geç tepeden dümdüz bir ovaya doğru yuvarlanan en son şeyin kaya değil kendimiz olacağını…

Prof. Dr. Mustafa Zihni TUNCA