Yeni başlayanlar için enerji savaşları

1535 yılında Peru’ya gitmekte olan Panama’lı piskopos Thomas De Barlanga’nın gemisi açık denizde sürüklenir ve yanlışlıkla Ekvator’un 1000 km batısında bir kara parçasına gelirler. Birçok değişik türde canlıların olduğu bu adaya İspanyolca kaplumbağa anlamına gelen Galapagos adını koyarlar.

Bu esnada İspanyollar bütün Güney Amerika’yı keşif ve istila ile meşguldür. İspanyollar öyle çok istila yapmışlardır ki, sömürge altına aldıkları bazı topraklar ile ilgilenememişlerdir bile! Bu kadar çok sömürge toprağı onları diğer Avrupa ülkelerine göre daha zengin kılmıştır.

Diğer Avrupa ülkeleri İspanya’nın bu gücünü zayıflatmak için okyanuslarda dolaşan korsanları himayesine alır. Bu korsanlar bazen bağlı oldukları kralın hazinesi için, bazen de kendi hazineleri için yağmalar yapmaya başlar. İşte bu korsanlar kendi adına çaldıkları hazineleri saklamak için uygun bir kara parçası aramış, 1570 yılında Galapagos adalarının haritalarda yeri bilinmesi ile beraber 1800 yılına kadar korsanların en sık uğradıkları toprak parçası olmuştur. Bunun sebebi ise, takım adaların yağma yaptıktan sonra en kolay kaçılacak kara parçası olmasıdır. İçerisinde korsanlara yetecek kadar tatlı su bulunmaktadır. Ayrıca dönüşte kendilerine taze et imkânı sağlayan ve eti çok lezzetli olan dev kaplumbağalar vardır.

Korsanlar hazinelerini buradaki volkanik mağaralara gizler. Fıçılarını tatlı su ile doldurur, aylarca hiçbir şey yemeden yaşayabilen ve 400 kiloya ulaşan dev kaplumbağalardan gemiye yükler ve tekrar İspanyol ticaret gemilerini yağmalamak için yola koyulurlar.

Bu adaları mesken edinen ilk korsan İngiliz Richard Hawkins’dir. Onunla beraber dünyanın en ünlü okyanus korsanları buralarda hakimiyet sağlamıştır. Bu düzen 1793 yılında ünlü korsan James Colnett’in gelişine kadar devam eder. Colnett adaların bütün florasını kayıt altına alsa da müthiş bir hata yaparak buraların balina avcıları için en uygun yerler olduğunu keşfeder! O sıralarda balina bulmakta zorlanan yağ avcıları Galapagos adalarına akın ederler. Okyanuslarda yağı için ispermeçet balinalarını avlarken karada yağı için dev kaplumbağaları avlamaya başlarlar.  Öyle ki, gemiler bazen 150 ton yağ ile Avrupa’ya dönmektedir! Bu yağ istilası 1846 yılının sonunda Kanadalı bilim insanı Abraham Gasner’in gazyağı’nı bulması ile sona erer.

Aydınlatma için kullanılan gazyağı, balina yağı ve kaplumbağa yağına göre çok daha ucuzdur. Ve artık Dünya yeni bir enerji kaynağı savaşına girmiş olur. Tabii bu esnada sadece Galapagos adalarından 200.000 civarında dev kaplumbağa yok edilerek nesli tükenmiş olur…

Yasin ERDOĞAN