İyimser uçağı, kötümser paraşütü mü icat etti?

Bu virüs herkesin iyimserliğe, iyimser düşünce felsefesine ne kadar ihtiyacı olduğunu ortaya koydu. Ben iyimserlikle ilgili bir yazı yazınca çok sevdiğim bir kardeşim espriyle “iyimserler uçağı, kötümserler paraşütü icat ettiler ikisine de ihtiyaç var.” şeklinde bir yorum yaptı.

Katılmıyorum.

Uçağı da, paraşütü de icat edenler iyimserlerdir çünkü kötümser hiçbir şey icat edemeyeceğini düşünür.

Kötümser başaramayacağını düşünür.

Kötümser bir çıkış yolunun olmadığını düşünür.

İyimser, bir çıkış yolunun olduğuna inanan bir insandır.

İyimserin tanımı budur zaten: Bir çıkış yolu olduğuna inanan insan!

Uçak icat edilene kadar bilim çevreleri bu kadar ağır bir nesnenin uçmasının bilime aykırı olduğunu söylüyordu. Ama iyimser Wright kardeşler bir çıkış yolu olduğuna inanıyordu. Ama kötümserler bu makinenin uçmayacağını düşünüyorlardı. Uçak uçtu.

Bu sefer kötümserler uçağın düşeceğine inandılar. İyimserler ise uçağın düşmemesi için birçok çıkış yolları buldular. Bugün uçak en güvenli ulaşım aracıdır bildiğiniz gibi. Bu sefer kötümserler düşen uçaklardaki askerlerin yere çakılacağını söylediler. İyimserler ise bir çıkış yolu olduğuna inanıyorlardı her seferki gibi. Paraşütü icat ettiler. Kısacası, kötümserler bir şey icat edemezler çünkü bir çıkış yolu olduğuna inanmazlar.

Mucitlerin hepsi iyimserdir. Çünkü kafalarındaki fikrin gerçekleşebileceğine inanırlar. Medeniyetler iyimserlerin eseridir. Çünkü medeniyetlerin yaratılabileceğine inanırlar. Hastalıklara çare bulanların da hepsi farkında olsun olmasın iyimserdir. Bulacağına, bir çıkış yolu olduğuna inanır çünkü. Kafalarındaki fikrin materyalize olacağına, maddeleşeceğine, gerçekleşeceğine inanmasalar, zaten o icatları, o tedavileri, o medeniyetleri gerçekleştiremezlerdi.

Kötümser inanmaz. Kötümsere ihtiyacımız yok kısacası.

Benim ekibime bir görev verilmişse, görevi geri çevirmek imkânı da yoksa o zaman ekibimde o işin yapılamayacağına inanan bir insanın olmasını istemem. Çünkü sinerjiyi yok eder. Sinerji ise iki kere ikiyi beş ve hatta on beş yapan şeydir. Bir çıkış yolu olduğuna inanmayan bir insan, çıkış yolu bulabilir mi sizce? Ekibimdeki çıkış yolu olmadığına inanan insan, çürük elma gibi diğer elmaları da çürütür.

Çünkü kötümserlik iyimserlikten kat kat fazla hızla bulaşıcıdır. Corona’dan bile kat kat fazla bulaşıcılık özelliği vardır. Ekibinizde Corona’lı bir hasta vardır diyelim. Ekibinizde tutmazsınız değil mi? Terk etmezsiniz o ayrı ama diğerlerine bulaştırmasına engel olmak için karantinaya alırsınız. Kötümserliğin de bu manada Corona’dan farkı yok!

Şöyle düşünelim, dünyanın birçok ülkesinde bu virüse karşı ilaç, aşı bulmak için gece gündüz çalışan onlarca ekip var. O ekiplerin birinin başındasınız. Beş kişilik ekibinizden birisi bu virüse çare olmadığına inanıyor ve devamlı bunu dile getiriyor. Onu ekibinizde ister misiniz? İstemezsiniz tabii ki!

Bireysel manada da durumumuz bundan farklı değil. Zihnimizde onlarca farklı ses var. Diyelim ki onların bir kısmı elinizdeki görevi tamamlayacağını düşünüyor, diğer bir ses de görevi tamamlayamacağınızı, bir çıkış yolunun olmadığını düşünüyor. Görevimi bir asker gibi tamamlamak zorunda olduğum için, o kötümser sesin bana ne yararı var? Hiçbir yararı yok! Kötümseri ekibimden çıkardığım gibi, kafamdaki kötümser sesi de zihnimden çıkarmalıyım.

Bu noktada şöyle bir eleştiri geliyor: “Kötümserin eleştirileriyle bir sinerji yaratılıyor. Kötümser konuşmasaydı iyimser paraşütü bulamazdı.” Mantıklı görünse de sağlam bir argüman değil. Çünkü bir önceki yazımda şunu belirtmiştim: “Asıl iyimser, işlerin yolunda gitmeyeceğini bilen insandır.” Bana göre asıl iyimser entropiyi, dünyada her şeyin düzensizliğe, kaosa gittiğini kabul eder. Dolayısıyla, hayata pembe gözlüklerle bakmaz. Biz her gün düzeltmezsek işlerin yolunda gitmeyeceğini bilir. Vurguluyorum: Biz düzeltmezsek! Her şeyi kendi haline bırakırsak, her şey düzensizliğe gider. O zaman kötümser haklı çıkar. Ama buradaki denklemi bozan şey insandır! İnsan iradesidir ve insanın en önemli şu inancıdır: Mutlaka bir çıkış yolu var!

Mutlaka bir çıkış yolu var. İyimser mutlak şekilde buna inanan bir insandır! Her şeyin düzensizliğe doğru gittiğini bilse de mutlaka bir çıkış yolu vardır diye düşünür. Dolayısıyla, kötümserin düşüncelerine ihtiyacı yoktur. Zaten işlerin yolunda gitmeyeceğini bilir. Ama kötümserden farklı olarak mutlaka bir çıkış yolu vardır diye düşünür.

Bu konuda dünyaca ünlü araştırmaları yapan bilim adamı Martin Seligman ‘Learned Optimism’ adlı kitabında bu dediklerimi bilimsel araştırmalarla ispatlamıştır.

Benim anladığım iyimserlik felsefesi budur.

İyimser, bir çıkış yolu olduğuna inanan insandır.

Kötümser ise bir çıkış yolu olmadığına inanan insandır.

Siz iyimser olun. Her zaman bir çıkış yolu vardır.

Bu Corona günlerinde iyimser ama tedbirli olmanız dileğiyle…

Mete Aksoy