ABD’de yüksek lisansa başladığım günlerde oryantasyon programı eğitim saatlerini cuma günleri Müslüman öğrencilerin cuma namazı saatine göre ayarlamışlardı. Doktara için İngiltere’ye geçtiğimde ise danışman hocam ile ilk buluşmamızda haftalık görüşme saatlerini belirlerken “Cuma sizin kutsal gününüz, diğer günlerden birisinde görüşelim.” demişti…
Bir Müslüman için manevi değeri yüksek olan cuma günü biz farkında olmasak da bizleri bir araya getiren özel bir öneme sahip. Çünkü, cuma kelimesi tıpkı câmi, cemiyet ve cemaat kelimeleri gibi “toplayan, bir araya getiren” anlamındaki Arapça ‘cem’ kelimesinin kökünden geliyor ve bizler için birlik ve beraberliği ifade ediyor. Belki de atalarımız da o yüzden içinde ibadet ettiğimiz kutsal mekâna Kur’an-ı Kerim’de geçen ‘mescid’ yerine ‘câmi’ kelimesini kullanmayı tercih etmişlerdir…
Virüs salgını yüzünden camilerin toplu ibadete kapanması sonucunda ilk kez Cuma namazı kılamamanın hüznü vardı bu satırları yazarken yüreğimde. Öğle ezanını dinlerken kelimelere dökmekte zorlandığım bir hüzün saplandı yüreğimin derinlerine…
15 Temmuz gecesi câmilerden yükselen selâlar ile meydanlarda bir araya gelip birliğimizi beraberliğimizi gösterirken, bugün içinde bulunduğumuz bir musibete karşı birlik ve beraberliğimizi câmilerde bir araya gelmeyerek göstermek ne kadar acı olsa da bu belayı def edebilmemiz açısından da o ölçüde önem taşıyor…
Tüm çaba ve dualarımız hep beraber bu musibeti bir an önce atlatabilmemiz için. Rabbim sağlık çalışanları başta olmak üzere bu konuda çaba gösteren herkesin yar ve yardımcısı olsun…