Kötümser arkadaşa cevaplar

Bu Corona günlerinde en fazla iyimserliğe ihtiyacımız var, çünkü bağışıklığımızı en fazla kuvvetlendiren etkenlerinden birisi de iyimserliktir. Ne zaman iyimser olmamız gerektiğini yazsam, kendisini gerçekçi olarak tanıtan kötümser arkadaşlardan aynı soru gelir: “İyimser insan Pollyanna gibi gerçeklere sırtını dönmez mi?

Bu soruya üç sağlam cevabım var:

Birincisi; “Esas iyimser, işlerin yolunda gitmeyeceğini bilen adamdır.” (Alain). Dünyada her şey düzensizliğe, kaosa gider. Buna entropi derler. Sakalınızı, saçınızı, tırnağınızı kesmezseniz 3-4 ay içinde canavara dönerseniz. Bir kova suyu toprağın üzerine serpin hemen dağılır. Natgeo’da bir belgesel vardı. 20 senedir hiç kimsenin yaşamadığı bir semti çekmişlerdi. İnsan eli değmediği için sanki bin sene öncesinden kalma gibi harabe bir hale dönüşmüştü. Buna entropi derler işte. Her şey dağılır, düzensizliğe gider. Dolayısıyla, düzensizliğe, kaosa giden şeyi biz düzeltmeliyiz.

Bakın burası çok önemli: düzensizliğe giden yaşamı biz tekrar düzene sokmalıyız. Her gün! Tekrar tekrar! Biz düzeltirsek, entropiyi durdurabiliriz. İnsanlığın yarattığı medeniyetler, entropiyi durdurduğunun kanıtıdır. Medeniyetler, entropiye, kaosa karşı dik duran insanlığın anıtlarıdırlar! Bireysel hayatınızda da bu böyledir. Devamlı tıraş olmanız, yıkanmanız entropiyi durdurduğunuzun kanıtıdır. İşte yukarıya aldığım Alain’in sözündeki iyimser insan, düzensizliği çalışarak durdurabileceğini bilen adamdır. Devamlı çalışan adamdır. Yılmadan. Her sabah tekrar tekrar başlayarak! Yunan mitolojisindeki Sisifos gibi her gün kayayı tepenin üstüne yuvarlayarak çıkaran, ertesi gün kayayı aşağıda bulan ama her gün tekrar tepeye çıkaran adamdır iyimser adam. Bu bağlamda “İyimser insan Pollyanna gibi gerçeklere sırtını dönmez mi?” sorusunun cevabı “hayır dönmez! Tam tersine, kaos ve entropi gerçeğini baştan kabul eden insandır ve bunlardan iyimserlik felsefesi çıkarabilen insandır!

İkinci cevabımıza gelelim: İyi bir dağcı, çıkacağı dağı önceden çalışır. Hava tahminlerini önceden alır. Bu anlamda gerçekçidir. İnce nokta şurası: Dağcı kötü gerçeklerin, fırtınanın, çığın ve yer çekiminin kendisini aşağı çekmesine izin vermez. İradesiyle tırmanmaya devam eder. İyimser adam da aynısını yapmak zorundadır. Kötü gerçeklerin, hayat fırtınalarının kendisini aşağıya çekmesine izin vermez. Her kötü olaydaki hayrı, güzeli görmeye çalışır çünkü her işte bir hayır vardır. “Belki de sizin hoşlanmadığınız şey, hakkınızda hayırlı olur” (Bakara, 216) Her işte bir uğur bulur ve o uğuru yolda ilerlemek için malzeme olarak kullanır. Tırmanması için bu şarttır. İradesiyle kendisini buna zorlar. Buraya dikkat: İradesiyle… Her tür hazırlığı yaptığı için ve tedbirlerini aldığı için ve iradesine güvendiği için iyimserdir. Gerçeklere sırtını dönmez, tam tersine gerçekleri hedefi için kullanır.

Üçüncü cevabımız da şöyle; kötümserliğini gerçekçilik olarak gören arkadaşa:

Gerçekler de görecelidir. Kısmen bakış açısına bağlıdır. Özellikle yaşamla, insanla, psikoloji ile ilgili durumlarda gerçek görecelidir. “İki kere iki dört eder derler, bu ne zaman beş etmiştir ki” derler mesela bu görüşü eleştirmek için. Cevap vereyim: Sinerjide iki kere iki beş de eder, on beş de eder! Sinerjinin tanımı zaten budur. Savaş sanatında da iki kere iki her zaman dört etmez. Çünkü işin içine hesaplayamayacağınız insan iradesi, imanı, azmi ve maneviyatı girer! Bunlar da sayılmaz! Hesaba gelmez! O nedenle savaş sanatı derler, savaş bilimi demezler çünkü ölçemediğiniz şeylerin bilim olma iddiası çok kuvvetli değildir. Dolayısıyla, insana ait olaylarda gerçeklik de kısmen görecelidir. Bakış açısına bağlıdır. Bu dediğim de çift yarık deneyinde bilimsel olarak ispatlanmıştır. Bakış açısının, gözlemin bir fizik deneyini etkilediği ispatlanmıştır. Yani, bakış açımızın “gerçekliği” değiştirdiği ispatlanmıştır. Derecesi, büyüklüğü, şiddetini bilemiyoruz ama temel bakış açımız gerçekliği değiştirebilir. Dolayısıyla, gerçeğin bizim işimize yarar tarafına bakmak olan iyimserlik gerçekliğe karşı değildir. Hedefim için, mutluluğum için gerçekliğin işime yarar tarafına, güzel tarafına odaklanıyorum çünkü diğer tarafın bana, mutluluğuma ve hedefime hiçbir yararı yok.

Evet, cevaplarım bunlar kötümser arkadaşa…

İşte iyimserlik de böyle kazanılır. Kendimizi bıraktığımızda kötümserlik kendi kendine ortaya çıkar ama iyimserlik damdan düşer gibi kendi kendine ortaya çıkmaz. Kötümserliğin ortaya çıkması için bize ihtiyacı yoktur ama iyimserliğin ortaya çıkması için bize ihtiyacı vardır. İyimserlik ortaya çıkmak için insana, insan iradesine ihtiyaç duyar.

Kısacası; iyimserlik, iradenin, zahmetin ve terin çocuğudur.

Bu Corona günlerinde iyimser ama tedbirli olmanız dileğiyle…

Mete Aksoy