Modern zamanlarda farkında olmadan ciddi bir paradoksla karşı karşıyayız. İnsanoğlunun hayatını kolaylaştırması beklenen teknolojik gelişmeler gerçekten bunu becerebiliyor mu? Yoksa kapitalizmin oyuncağı olmaktan öte gidemiyor mu?
Yaklaşık iki yıldır kullandığım bilgisayar bir öncekinden daha ince, daha hafif, daha hızlı, daha güçlü ve daha yüksek kapasiteye sahip. Gelgelelim cihazda dört tane üçüncü nesil USB portu ve kablosuz ağlar dışında dış dünya ile bağlantı kurmak imkânsız. Örneğin, eski cihazdaki CD sürücüsü artık tarih olduğu için eski CD ve DVD’lere erişilemiyor. Artık flaş bellekler ile daha büyük miktarda veriyi daha hızlı bir şekilde aktarılabildiğimiz bir dünyada CD’lerin anlamsız olduğunu düşünebilirsiniz.
Vaktiyle disketlerin yerini alan CD’ler flaş bellekler ve bulut depolama imkânları ile gereksiz hale gelmiş olabilir ancak bu durum eski CD’lerde var olan verilerimize ulaşabilmek için artık ilave CD sürücü modüllerine ihtiyaç duymamıza sebep oluyor. Tıpkı bilgisayarımda yer alan üçüncü nesil USB sürücüsü ile kullanılamadığı için ilave bir adaptöre ihtiyaç duyduğum eski flaş bellekler gibi!
İnce ve hafif bir bilgisayar sahibi olmanın bir başka bedeli olarak İnternet’e daha hızlı ve daha güvenli girmek için kullanabileceğiniz ağ kablosu girişi de bulunmuyor yeni nesil cihazlarda. Israrla kullanmak istiyorsanız ilave ücret ödeyerek bir dönüştürücü adaptör edinmek zorundasınız.
Cep telefonu ve tabletlerde de durum farklı değil. Yeni nesil telefonlara artık kablolu kulaklıklar ile bağlanma şansınız bulunmuyor. Bluetooth kulaklıklar neyinize yetmiyor ki! Her an şarjı bitebilir ama olsun, tekrar şarj edene kadar bekleyiverin.
Dünya devlerinin teknolojik gelişmeler ile insanoğluna mobilite yani kablolardan arındırılmış bir yaşam sunma gayretlerine saygı duymakla birlikte bu hıza ayak uydurmak istemeyen tek kişi olmadığımı düşünüyorum. Kaygılarım sadece güvenlik ve sağlık sorunları ile e-atıklar gibi haklı sebeplerle sınırlı değil. Aksine, yazının başında belirttiğim gibi teknolojinin yeni ihtiyaçlar yaratma gayretiyle servis edilmesi beni rahatsız ediyor. Çünkü bu çabaların başarılı olması için mevcut teknolojiler suni bir şekilde yetersiz kalmaya zorlanıyor.
Asıl üzücü olan ise insanoğlunu kablolardan tamamen kurtarıp mobilite hedefi yerine getirdikten sonraki adımın ne olacağıdır. Nedendir bilmem ama ciddi bir şekilde teknoloji devlerinin artık insanoğlunu mobil cihazlardan da arındırılmak istediklerini yani biyonik bir nesil yaratma çabasında olduklarını düşünmeden edemiyorum. RFID çiplerle başlayan bu yolculuk, Google’ın akıllı lens projeleri gibi masum adımlarla ilerlerken, bu yıl içerisinden Zuckerberg ve Musk’ın insan beynine çip yerleştirme projeleri ile rotasını da iyice belirginleştirdi. Eminim ki mantıklı argümanlarla insanoğlunu bu fikre ikna etmeleri çok da zor olmayacaktır…