Değişen tercihler

E-ticaret’in hayatımızın bir parçası olduğunu anlayabilmek için istatistiklere bakmaya gerek yok. Basit bir örnek vereyim: 15 yıl önce e-ticaret dersine katılan öğrencilere ilk derste “Aranızda daha önce İnternet’ten alışveriş yapan var mı?” diye sorardım ve en fazla üç öğrenci bu soruma olumlu yanıt verirdi. Son yıllarda ise derslere bu sorunun tam tersini sorarak başlıyorum: “Aranızda daha önce İnternet’ten alışveriş yapmayan var mı?” Tahmin edebileceğiniz gibi, artık bu soruma da iki ya da üç öğrenci dışında “Evet” cevabı veren çıkmıyor. Artık gelir kaynakları harçlık ve burslar ile sınırlı olan öğrencilerin bile tamamına yakını İnternet’ten bir şeyler satın alıyor.

Geçtiğimiz hafta derste öğrencilere sınıfta kaç kişinin Netflix ya da Spotify’a ücretli olarak üye olduğunu da sordum. İlginç bir şekilde sınıfın yarısı bu platformlara üye olduklarını ifade edince oldukça şaşırdım. Geçmişte telif hakları ihlalleri konusunda en önemli sorunlardan birisi korsan yayın ve paylaşımların fazlalığı iken günümüzde çevrimiçi yayınların yaygınlaşması ile önce mp3 formatı popülerliğini kaybetmiş, ardından da İnternet kullanıcıları yüksek çözünürlükteki filmleri indirmek yerine web sitelerinden izlemeyi tercih eder olmuşlardı.

Makul ücretler karşılığında sınırsız erişim sağlayan bu platformlar Türk kullanıcılar açısından cazip görülüyor çünkü gerçekten de kur dengesizliğinden dolayı Türkiye için diğer ülkelere göre daha düşük bir fiyatlandırma politikası tercih eden bu şirketlerin diğer ülkelerde Dolar bazlı fiyatları bize göre oldukça yüksek.

O yüzden de geçmişte her köşe başında rastladığımız korsan film tezgâhları da artık tarih oldu diyebiliriz. Bununla birlikte halen Game of Thrones gibi büyük bütçeli bazı yapımlar başta olmak üzere pek çok içeriğin İnternet’te korsan paylaşım rekorları kırdığı gerçeğini de göz ardı edemeyiz. Bunun en önemli sebebini ise çevrimiçi içerik konusunda rekabet halinde olan farklı kuruluşların her birine üye olma lüksüne sahip olmayan kullanıcıların popüler bazı içeriklere ulaşabilmek için illegal alternatiflere yönelmeleri olarak düşünebiliriz.

Örneğin ABD’nin önemli yayın platformlarından olan HBO tarafından hazırlanan Game of Thrones’u izleyebilmek için farklı ülkelerde farklı platformlara üye olmak gerekiyordu. Ülkemizde son sezonları Digiturk tarafından sunulan bu diziyi izlemek için ilgili platforma üye olmaktan başka bir seçenek bulunmuyor. Futbol için bile ‘İzle ve öde’ gibi bir seçenek sunan platform bu dizi veya diğer yapımlar için içeriğe özel tekil fiyatlama yerine tüm platforma üyelik seçeneği sunduğu için bir dizi için tüm platforma üye olmak istemeyen gençler torrent siteleri başta olmak üzere farklı alternatifler üzerinden dizinin yeni bölümlerine ulaşmaya çalışarak korsan paylaşım rekoru kırılmasına sebep oluyorlardı.

İnternet’te korsan paylaşımlar azalmış olsa da zaman içerisinde daha farklı suç unsurlarının yaygınlaştığını görüyoruz. Onlara da sonraki yazılarda değinmek istiyorum.

Prof. Dr. Mustafa Zihni TUNCA