Mevlâna’nın izinde Konya

Bu yılda hac nasip olmadı… Kudüs’e uzanamadık… İstanbul çocuklarla uzak kaldı… Yönümüzü Konya’ya döndük. Çocuklarla beraber Alacabel’de karla kavuşmamız ve kartopu oynamamız, kar yememiz zamanın zenginliğiydi.

Konya da bizi çılgın bir trafik karşıladı. Yetkililere seslenmek istiyorum: Kentte tam bir trafik kaosu var. Hemen hemen tüm caddeler tek yön. Çok ciddi bir tabela çalışması şart. Konyalılar misafirleriniz mağdur haberiniz olsun.

Konya’ya gitmeye hazırlananlara tavsiyem aracınızı bir otoparka bırakın ve kenti toplu taşıma araçlarıyla gezin… Aracımızı park ettikten sonra zil çalan midelerde bir şölen için doğruca lezzetinden emin olduğumuz restorana geçtik.

Konya’ya ait ne kadar yöresel lezzet varsa afiyet olsun, şifa olsun yedik. Elhamdülillah…

Ardından ilk olarak Hz. Mevlâna’nın ve erenlerinin ebedi mekanlarına geçtik. Duaların ve manevi iklimin her zerremizde hissedildiği anların ardından, restorasyonu bitirilip ibadete açılan Selimiye Camiinde kıyama durduk.

Kent meydanında bulunan hediyelik eşya ve alışveriş merkezini gezerken edindiğim izlenim Konyalılar ticaretlerinin neredeyse tamamını Mevlâna Turizmi üzerine kurmuş gibi bir algı oluşturuyorlar. Bu yakın planlamada doğru bir strateji gibi görünse de yanlış olduğunu ifade etmek istiyorum.

Eleştiriyorsak önerimiz nedir?

Hz. Mevlâna amiral gemisinde olmaya devam etmeli ama hocası Şemsi Tebriz-i Camii’nden gelenlerin çoğu habersiz… Haberdar edelim.

Konya’ya gelenlerin bunları yapmadan dönmesi Konya’yı yaşamadıkları anlamına gelir:

1- Anadolu Selçuklu Dönemi’nden günümüze kalan en görkemli saray yapılarından biri olan Kubadabad Sarayı’nın çinilerini görmeden,

2- Selçuklu’ya başkentlik yapan sarayı, Alaeddin Camii’ni, İplikçi Camii’ni (şadırvanında akustik bir ses tekniği uygulanmıştır. Karşılıklı sütunlara durunuz ve konuşunuz) Aziziye Camii’ni, Kapı Camii’ni, Sahip Ata Camii yaşamadan ve bu tarihi zenginliği keşfetmeden,

3- Aziz Pavlus Kilisesinde pastörle sohbet etmeden, (Rahip konuşurken, Müslümanların hoşgörüsünü sözlerinde ve gözlerinde görebilirsiniz)

4- Sırçalı Mezar Anıtlar Müzesi, Karatay Müzesi, İnce Minare Müzesini yaşamadan,

5- Etli ekmek, (mevlana, bıçak arası tercihen) Bamya Çorbası, Tirit, Fırın Kebabı yemeden, Akyokuşta Konya manzaralı akşam yemeği yemeden dönmeyiniz.

Yeni turizm trendleri ne olabilir sorusuna kelebekler vadisi, lale tarlaları ve Sille notu düşerek bir başka yazıda deneyimlerimi paylaşacağım…

Hidayet GÜLTEKİN