İngiltere’nin “Kara Çarşambası” – 16 Eylül 1992

Uluslararası yatırım fonlarının ülkesi yoktur. Girdikleri ülkeden kazanırlar ve çıkarlar. Bazen kriz onları da vurur, hazırlıksız yakalandıklarında zarar etseler de bunun “faturasını bir şekilde keserler.” George Soros Sterlin üzerinde bir dengelenme oluşacağını ve bunun da devalüasyon yoluyla gerçekleşeceğini tahmin ederek İngiltere’de bir pozisyon oluşturur. Böylelikle Sterlindeki düşüşten Bir milyar dolar gelir elde eder.

İngiltere’nin 1990’da katıldığı, ancak 1992 yılında İtalya ile beraber sistemin “döviz kuru mekanizması”ndan ayrıldığı zamanlarda geçen olaylardandır. İngiltere’deki bu devalüasyon, Sterlin’in dengesini bozmuş ve Avrupa Para Sistemi dışında kalmıştır.

Avrupa Para Sisteminde temel amaç, üye ülkelerin para birimlerinde istikrarı sağlamaktır. Bunun için para birimlerinin birbirleri karşısında belirli sınırlar dahilinde dalgalı hareketi kabul edilebilir niteliktedir. Böylelikle Avrupa’da parasal istikrar bölgesi oluşacaktır. Ancak Soros yine devrededir: “İngiltere’nin Euro Bölgesi dışında kalarak” faiz oranlarını ayarlayarak süreci yönetebileceğini ifade etmektedir.

Soros İngiltere’de Sterlin’e karşı bir pozisyon alır. Kendince büyük bir operasyon, adeta bir kumar… 1992 yılının Eylül ayında, yükselen AB yapısının Alman Mark’ı lehine gelişeceğine inanan Soros, Sterlin’deki değer kaybını baştan öngörür. İngiltere enflasyonu Almany’nın üç katı kadardır. Haliyle aşırı değerlenen İngiltere parasının devalüasyondan başka seçeneği kalmamıştır. Ekonomik göstergeler alarm sınırındadır.

Avrupa Para Sisteminde yer alan Sterlin de Avrupa kur sistemi gereği, Alman Markı karşısında 2,95 seviyesini korumak zorundadır. Soros burada devreye girer. İngiltere Avrupa Para Sisteminden çıkarak bunu yapabileceğini söyler. Bu cümlenin devamı “mecburiyet” içermektedir. Kendi pozisyonları da devalüe edilmiş sterlin yönündedir. Vebali boynuna, Alman Merkez Bankası Başkanı’ndan da içeriden bilgi alır.

10 Eylül 1992’de 10 milyar dolar değerinde sterlin satıp Alman markı alır. Sterlin’de değer kaybı çok fazladır. İngiliz Merkez Bankası’nın  operasyonları sonuç vermez. Ancak bu işlemin rüzgarı da oluşur, Köpek balıkları kan kokusunu almıştır: başka satıcılar da devreye girer. Her ne kadar İngiltere Merkez Bankası Alman markı satıp sterlin alarak düşüşü engellemeye çalıştıysa da 44 milyar dolarlık döviz rezervinin 15 milyar dolarını harcamış ancak Sterlin’deki değer kaybını önleyememiştir.

Önce faizleri %2 arttırdılar. Yetmedi… Aynı gün ikinci faiz arttırımı geldi Sterlin’de değer kaybı devam ediyordu. Enflasyon yüksek, faiz yüksek ekonominin dengesi kaçmıştı. İngiltere Merkez Bankası ve Hükümet olağanüstü toplantılar sonucunda 16 Eylül 1992 Çarşamba günü, İngiltere  Sterlin’i Avrupa Para Birliği’nden çıkardı. Devalüasyon %16 idi. Soros’un gelirine Bir milyar dolar eklenmişti. Diğer ülkeler de bu dalgalanmadan nasibini aldı: İspanya Peso’su % 28, İtalyan Liret’i  %22 değer kaybedince Soros’un kârı katlanarak artmaya devam etti.  Bir milyar dolar kadar da bu işlemlerden kazandı. Soros’un  bir haftalık kârı 2 milyar dolardır.

Uluslararası fonlar aynı dönemde dörtte biri kadar kazanabildi. Jones fonları 250 milyon dolar kazanırken, Kovner Caxton Corp.’un 300 milyon dolarlık rekorunu Soros kırmış oldu. Eylül ayında hiçkimse, üst üste birer milyar dolar kazanan  Soros’tan daha fazla kazanamadı. Soros bu kazançla efsane oldu. Yönetimi altındaki varlıklar Ekim 1992’nin ortası itibariyle 3,3 milyar dolardan 7 milyar dolara, 1993 yılının sonunda ise  11 milyar dolara çıktı.

Bu yüzden mağrur İngilizler için bu mağdur durum, kaçınılmaz son olmuştur. Böylelikle 16 Eylül 1992 tarihini “Kara Çarşamba” olarak ilan etmişlerdir.

Prof. Dr. İbrahim Attila ACAR