Facebook kullananlar bu yazıyı okumasa da olur

Son birkaç haftadır teknoloji devleri tarafından etik olmayan şekillerde ve çoğu zaman yasal olmayan yollardan izlendiğimizi yazıyorum. Her hafta yazının sonunda bir sonraki yazıyı sosyal ağlarda bizleri takip eden İnternet Baronları’na ayıracağımı ifade etsem de yazabilmek bu haftaya kadar bir türlü kısmet olmamıştı. Nihayet bu haftaki yazımda geçtiğimiz günlerde teknoloji haberleri arasında yer alan iki önemli habere değinerek seriyi tamamlamış olacağım.

Özellikle Amerika’da Sanayi Devrimi sonrası etik dışı ve insani duygudan yoksun bir şekilde zenginleşen bazı iş adamları ‘Hırsız Baronlar’ olarak tanınırlar. Günümüzde benzer davranışlarda bulunan teknoloji devleri ise ‘Hırsız İnternet Baronları’ olarak adlandırılıyor. Kullanıcıların mahrem bilgilerine erişmek için her türlü yolu deneyen İnternet baronlarının ne kadar tehlikeli bir hâl aldıkları Cambridge Analytica skandalı vesilesi ile ilk kez geniş kitleler tarafından fark edilmişti.

Skandalın ardından Türkiye’de dahil çok sayıda ülkenin en çok satan gazetelerinde tam sayfa ilanlar ve kendi Facebook profilinde “iki gözüm önüme aksın bir daha olmayacak” tadında bir mesajla günah çıkartan Zuckerberg, ABD senatosu ve AB huzurunda da timsah gözyaşları dökerek ilk ciddi imtihanını kolaylıkla atlatmıştı. İngiliz parlamentosunun ifade çağrısına ise kulak tıkayan Zuckerberg’e inat İngilizler soruşturmayı sürdürdü ve bir uygulama geliştirici tarafından Facebook’a açılan dava kapsamında geçtiğimiz hafta içerisinde 250 sayfalık bir rapor yayımlandı.

Beş başlıktan oluşan raporda Facebook’un tüm söylemlerinin aksine iç yazışmalarında kullanıcıların kişisel verilerini etik olmayan yollardan ele geçirmek için nasıl ciddi bir çaba içinde oldukları özellikle vurgulanıyor. Raporda sosyal medya devi tarafından uygulama geliştiricilerin kullanıcı verilerine erişiminin kesildiği 2014 yılından sonra bile bazı işbirlikçiler beyaz listeye alınarak onlara özel erişim izni verilmesi planlandığı, Twitter gibi rakiplere yönelik rekabeti önleyici çabalarda bulunulduğu, satın alınan Onavo adlı bir uygulama ile kullanıcıların bilgisi olmadan hangi uygulamaları güncel olarak kullanmaya başladıkları takip edilip gelecekte Facebook’a rakip olabilecek yeni uygulamalar satın alınarak önlerinin kesildiği ve hatta tüketicilerin bilgisi ve onayı olmadan oldu bittiye getirilerek her türlü erişime onay vermeleri sağlanıp SMS ve telefon kayıtları gibi özel verilerine sahip olmanın amaçlandığına dair belgeler sunuluyor.

Raporda sunulan bilgilerden Twitter’ın Vine uygulamasının neden istenilen başarıya ulaşamayarak kapatıldığı ve hatta Facebook’un neden WhatsApp gibi bir sohbet uygulamasına 19 milyar Dolar ödeyerek önünü kestiği net bir şekilde anlaşılıyor…

Belgenin ortaya çıkmasının ardından dünyaca ünlü gazete, dergi, web sitesi ve benzeri platformlar tarafından Facebook kurucusu Zuckerberg’in kişisel verilerimizi farklı yollardan ele geçirmek için halen ne kadar iştahlı olduğuna dair yazılar yayınlanmaya başlandı. Bunun üzerine Facebook sayfasında “Yaptık ama bir sorun neden…” tadında kısa bir cevap metni yayınlayan Zuckerberg ifşa edilen tüm iç yazışmaların aslında kullanıcıların kişisel verilerinin korunması için kendi aralarında tartıştıkları ama çoğunu uygulamadıkları fikirlerden ibaret olduğunu ifade ederek güven tazeledi!!!

Facebook ile ilgili paylaşılan bir diğer haber ise Fransa’da patlak veren Sarı Yelekliler direnişine sosyal ağın Ocak ayından beri kurulmasına izin verdiği gruplar vasıtasıyla nasıl dolaylı olarak destek verdiğine yönelik. Geçtiğimiz haftalarda yazmıştım, Arakan katliamının arka planında da Facebook’un dezenformasyona dolaylı olarak sağladığı katkının önemli bir yerinin olduğu belgelerle kanıtlanmıştı. Benzer bir şekilde Sri Lanka, Brezilya ve Hindistan gibi ülkelerde de benzer vakalara ait haberlere rahatlıkla ulaşabilirsiniz.

Haberlerin ardından ortaya çıkan tek olumlu gelişme ise Facebook ortakları tarafından gür bir şekilde Zuckerberg’in istifa etmesine yönelik taleplerin gündeme gelmeye başlaması… Son bir yıl içerisinde Uber ile Tesla’nın kurucuları olan Kalanick ve Musk şirketlerinin daha fazla zarar görmemesi için CEO görevinden istifa etmişlerdi. Cambridge Analaytica skandalından sonra bile istifayı düşünmeyen Zuckerberg bu gelişmelerden sonra istifa eder mi sorusunun cevabını ise hep beraber göreceğiz.

Facebook haberlerinin arasında kaynayıp gitse de en az onun kadar önemli bir diğer haber ise Google’ın kendisine güvenen kullanıcıların gizliliğini nasıl ihlal ettiğine yönelik bir araştırmanın sonuçları ile alakalıydı. Bağımsız arama motoru olarak bilinen DuckDuckGo tarafından ABD’de yapılan bir araştırma sonucunda kullanıcılar arama motorunu gizli modda (incognito) kullanılırken bile Google tarafından sunulan arama sonuçlarının kişiselleştirildiği ortaya çıkmış.

Araştırma kapsamında 87 kullanıcıdan eşzamanlı olarak Google hesaplarından çıkış yaparak gizli modda ‘silah kontrolü’ kavramını araştırmaları istenilmiş. Normal şartlar altında Google tarafından anonim olarak arama yapan herkese aynı ya da benzer sonuçların sunulması gerekirken her kullanıcıya geçmiş ilgi alanlarına yönelik farklı sonuçlar sunulduğu gözlenmiş. Bu durum da, İnternet’i gizli modda kullansanız bile bile kişisel verilerinizin pek de güvenlik altında olmadığını gösteriyor…

Velhasılı; kişisel verilerimizin güvenliği hususunda söylenecek sözün bittiği yerdeyiz…

Prof. Dr. Mustafa Zihni TUNCA