Çiftlikbank hadisesi

Bundan iki yıl kadar önce “Hocam, Çiftlikbank hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusu gelene kadar Çiftlikbank’ın adını bile duymamıştım. İki yıl kadar önce yayınlanan bir yazımda incir.com sitesi ile de lisansüstü öğrencilerimin benzer soruları sayesinde tanıştığımı bahsetmiştim. Gençlerin kısa yoldan para kazanma hevesi ile yönelttikleri bu gibi sorulara cevap olarak duymayı arzuladıkları cümleler ise esasen onları yatırım yapmaya teşvik edici ifadelerdi. Çünkü, ben bu tarz oluşumlardan uzak durmaları için gerekçeleri tek tek sıralarken, onlar da bana ‘ama’ kelimesi ile başlayan ve kendilerini sisteme sokmaya çalışan arkadaşlarından duydukları bol sıfırlı kazanç hikayeleri ile devam eden cümleler ile yatırım niyetlerini meşrulaştırmak istiyorlardı.

Oysa ki, sadece dijital platformlarda değil, günlük hayatımızda bile ciddi bir yatırım kararı öncesinde gözden geçirilmesi gereken bazı ciddi noktalar var. Bugünkü yazımızda da bunlara değinmek sureti ile en azından nelere yatırım yapmamanız konusunda fikir vermeye çalışmak istiyorum.

Özellikle dijital platformlarda bir ürün ya da hizmete yatırım yaparken dikkat edilmesi gereken birinci kural elbette yatırım yapmayı planladığınız kuruluşun yasal statüsü olmasıdır. Anlaşmazlık durumunda kanun nezdinde haklarınızı arayabilmeniz için yatırım yapacağınız kuruluşun yasal bir varlığının olması gerektiği için ulusal ya da uluslararası düzeyde hukuki varlığı olmayan bir web sitesine yatırım yapmak oldukça riskli bir durum teşkil edebilir. Kaldı ki, yurtdışı merkezli bile olsa, web siteleri ve mobil uygulamaların ticari bir aktivite gerçekleştirebilmeleri için vergilendirme vb. konularda ulusal mevzuata uygun faaliyet göstermeleri gerekiyor.

Yatırım yaparken dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise yatırımcılara vaat edilen kazancın ne kadar gerçekçi olduğudur. Eğer bir web sitesi sizlere kısa sürede yatırımınızın kat kat üzerinde kazanç vaat ediyorsa, ciddi bir şekilde bunun mümkün olup olmadığını sorgulamanız gerekiyor. Bitcoin örneğinde olduğu gibi, nadiren de olsa yatırımınızın çok üzerinde kazanç elde edebilme ihtimali bulunmakla birlikte, benzer örneklerde hızlı bir şekilde yatırdığınız paranın tamamını bile kaybetme riski de bulunduğu için asla kazanç garantisi vermek mümkün olamaz. Kaldı ki, Bitcoin gibi neredeyse hiçbir ülke tarafından yasal olarak desteklenmeyen enstrümanlara yatırım yapmanın ne kadar riskli olduğu zaten sürekli ifade ediliyor.

Maalesef yüksek oranlı kazanç vaat eden pek çok web sitesinde sahte bilgi ve belgelerle yatırımcılar kandırılabiliyor. Hatta, bazı sitelerde sahte uzman önerileri, gerçekte var olmayan mutlu yatırımcı yorumları vb. paylaşımlar bile yer alabiliyor.

Yatırımcıları hüsrana uğratan en tehlikeli sistem ise tartışmasız saadet zinciri olarak bilinen ve yıllardır her türlü platformda kendisine kurbanlar bulmayı başaran yöntemlerden oluşuyor. Bu tarz piramit sistemlerinde kişiler sisteme başlangıçta yüksek kazancı olan bir ürünü satmak, bir hizmeti pazarlamak, ya da bir sistemin tanıtımını yapmak gibi tali (ve legal görünen) sebeplerle üye olma konusunda ikna edilirken, sisteme ekledikleri kişilerin de satışlarından pay alarak daha az çaba ile zengin olabilecekleri vaat ediliyor.

Yüklüce bir aidat ile üye olduktan sonra sisteme eklemeyi başardığınız kişi sayısı arttıkça yüksek kazanç edebileceğinize inandırıldığınız bu piramit sisteminin teknik olarak başarılı olma ihtimali bulunmuyor. Çünkü, sistem gerçekten satış üzerine kurulmuş olsa, piramidin en alt tabakasında satış yapan kişinin kazancından üst tabakalarda bulunan herkes pay alacağı için bu işin sürdürülebilirliği mümkün değil. Bu sebepten dolayı da, yakın arkadaşları tarafından sisteme giriş konusunda bir şekilde ikna edilen kişi, durumun farkına vardığında zengin olma hayallerini bir kenara bırakıp yatırdığı parayı kurtarabilmek amacıyla kendisine güvenen yakın çevresinden kurbanlar bulmaya çalışarak onları sisteme dahil etme çabasına girmek zorunda kalıyor.

Çiftlikbank vakası ise gerçekten ilginç! Mağdurlar ne yazık ki, basında ve sosyal medyada acımasızca eleştiriliyor ve eğlence malzemesi haline getirilmiş durumdalar. Benzer hatayı farklı bir ortamda yapabileceğine inandığım pek çok kişi şu anda bu sisteme para yatıran mağdurları aşağılayan paylaşımlarda bulunuyor. Bu konuda en güzel değerlendirmeyi ise psikiyatri uzmanı ve aynı zamanda Üsküdar Üniversitesi Rektörü olan sayın Prof. Dr. Nevzat Tarhan yapmış. Rektör Tarhan’a göre Çiftlikbank’ın bu kadar insanı yüksek kazanç vaadine inandırma başarısının ardında dört temel faktör yer alıyor: Sürü psikolojisi, sosyal itaat duygusu, realite körlüğü ve duruma uygunluk. Merak edenler ilgili değerlendirmeyi İnternet’te bulup detaylı olarak okuyabilirler. Burada önemli nokta insanların bazen en mantıksız görünen şeyleri bile bazı psikolojik faktörlerin etkisiyle yapabilmeleri. İnternet maalesef bu konuda tetikleyici bir rol oynuyor.

Bu konuda bilinçsiz yatırımcıları korumaya yönelik ciddi denetim ve yaptırımlar gerekiyor. Örneğin, geçtiğimiz günlerde Google artık Bitcoin gibi dijital para birimlerine yönelik reklamlara izin vermeyeceğini ilan etti. Benzer bir şekilde devletler de bu gibi riskli oluşumlara yönelik reklam ve danışmanlık gibi hizmetler başta olmak üzere her türlü alt ve üst yapı desteğini sağlayan kişi ve kuruluşları doğabilecek zararlara karşı ortak düzeyde sorumlu tutarsa ortak akıl oluşturma konusunda ciddi bir adım atılması sağlanabilir.

Prof. Dr. Mustafa Zihni TUNCA