Yapay zekâ insanlığın geleceği için ciddi bir tehdit olabilir mi?

Zaman zaman yapay zekâ ile ilgili gelişmelere bu köşede değinmeye çalışıyorum. Özellikle son bir yıl içerisinde insanların iki farklı kutupta gruplaşmasına sebep olan yapay zekâ, kimilerine göre bir an önce kontrol altına alınması gereken kıyamet alameti olarak görülürken, kimilerine göre ise fazla abartılan bir teknolojik jargon!

Örneğin; geçtiğimiz yıl Elon Musk, yapay zekânın üçüncü dünya savaşına sebep olacağını iddia edenler arasında yer alıp otonom silahlara karşı çıkarken, geçtiğimiz haftalarda insanlara oyuncak niyetine 500$ değerinde alev tabancası pazarlayabilen gerçek bir girişimci olduğunu bir kez daha gösterdi! Aynı Elon Musk, geçtiğimiz aylarda otonom araçların tamamen sürücüsüz araç halini alabilmesi için yapay zekânın önemine değinip Tesla’nın 2 yıl içinde o seviyeye ulaşacağını, 3 yıl içinde ise insanlardan daha zeki yapay zekâ geliştireceklerini ifade etmişti.

İnsandan daha zeki yapay zekâ inşa etmek son zamanların en gözde teknolojik hedefleri arasında yer alıyor. Eskiden sadece satranç haberleri ve bilim kurgu filmlerinde insanoğlunu yendiğine şahit olduğumuz yapay zekâ, günümüzde her alanda kendi çabalarımızla kendimizden üstün bir hale getirilmeye çalışılıyor. Gelişmiş ülkeler yapay zekâ alanında bir numara olmak için ciddi bir AR-GE savaşı verirken Putin bu durumu “Yapay zekâ alanında lider olan ülke, dünyaya da hükmedecektir.” sözleri ile özetliyor.

Sadece üniversiteler ve araştırma enstitüleri değil, teknoloji devleri de yapay zekâ konusunda ciddi bir rekabet halindeler. Tesla’nın sürücüsüz araçlarından, robot Sophia’ya kadar pek çok popüler proje basın ve sosyal ağların ciddi ilgisini çekiyor. Bunun sonucunda yapay zekâ konusunda medyada yer alan abartılı haberlerin çoğu yukarıda belirttiğim gibi insanlığın geleceğini ya yapay zekâya bağlı gösteriyor ya da yapay zekâyı insanoğlunun sonunu getirecek olan teknoloji olarak lanse ediyor.

Geçtiğimiz günlerde AliBaba’nın kurucusu Jack Ma tüm teknolojik gelişmeler için kullanılan bazı uyarıları yapay zekâ ekseninde özetlerken, pek çok haber sitesinde ve sosyal ağ paylaşımında Ma’nın uyarıları cımbızla seçilen bazı cümleler sayesinde bir felaket öngörüsü olarak sunuldu. Jack Ma konuşmasında özetle yapay zekâ ile mavi yakalı işler olarak adlandırılan fabrika işçiliği için artık çocuklarımızı eğitmek yerine onları daha çok girişimcilik gibi konularda yetiştirmemiz gerektiğini ifade ediyordu. Çünkü, önümüzdeki yıllarda robotların bu iş alanlarında insanları işsiz bırakacağını ama hizmet sektöründe yeni iş imkânları ortaya çıkaracağını söyleyen Ma, bu noktada dikkat edilmesi gereken hususun çocuklarımızın bu işler için yeterince eğitime sahip olup olmadığı sorusunun cevabı olduğunu ifade ediyordu.

Evet, yapay zekâ insanlardan daha hızlı, daha pratik, daha sistematik, daha az hata ile iş görebilir, birim maliyeti daha ucuz hale getirebilir ve daha zor, riskli ve güç gerektiren işleri kolaylıkla gerçekleştirebilir ancak yapamadığı şeyler de var! Onların neler olduğuna bir sonraki yazıda devam edeceğim. Ancak son olarak belirtmek gereken bir şey daha var ki, o da eğitim konusunda ciddi atılımlara gerçekten ihtiyacımız olduğu gerçeği. Sadece yapay zekâ yüzünden değil, son 30 yılda yaşanan teknolojik gelişmelerin doğurduğu ihtiyaçlar yüzünden eğitim sistemi tüm dünyada yeniden gözden geçirilmelidir. Sonraki yazılarda eğitim konusuna özel olarak değineceğim…

Prof. Dr. Mustafa Zihni TUNCA