Lidya Kralı Alyattes, milattan önce 7. Yüzyılda, ilk paranın basılması emrini verdiğinde, işlerin bu noktaya kadar geleceğini hayal bile edemezdi elbette. Zira işler çığırından çıkmış durumda.
Aşkın, sevginin bile sanallaştığı bu dünyada paranın sanallaşmamasını beklemek mantıksız olurdu şüphesiz.
Gerçi kendisi dünyaya geleli epey zaman geçti ama bendenize kutlaması bugüne nasipmiş. Gözümüz aydın. Nur topu gibi bir kripto paramız oldu.
Herhangi bir merkez bankası veya resmi kuruluş garantisi altında olmayan dahası altın karşılığı bulunmayan bu yeni finansal aracın adı, hepinizin bildiği üzere Bitcoin.
Piyasasıydı, borsasıydı, indisiydi, çıktısıydı, yasaldı, değildi tartışmaları süre dursun, Bitcoin’in 2009’da başlayan yolculuğu sekizinci yılını devirdi.
Bu yazıda çok teknik detaylar vermek niyetinde değilim zira kendim de konuya tam hâkim olamadım henüz. Ancak tüm bu Bitcoin çılgınlığından anladığım, öncelikle bilgisayarınızın kripto para üretmeyi başaracak güçte bir ekran kartına sahip olması gerektiği. Yani işlemciniz bitlerinizi sağa sola taşıyor ve bu çabanın karşılığı da size bitcoin olarak geri dönüyor.
Bu heyecan verici sanal para biriminin karşılığı şu an için bildiğiniz hava. Yani hiçbir altın, gümüş vs. karşılığı ve güvencesi yok. O kadar ki dünyanın en büyük on finans şirketinden biri olan JP Morgan’ın patronu Jamie Dimon, Bitcoin’in bir dolandırıcılık yöntemi olduğunu ve eninde sonunda patlayacağını açıklama ihtiyacı duydu. Kendisini destekleyen benzer bir açıklama da Asya’da faaliyet gösteren en büyük bankalardan DBS’in teknoloji başkanı David Gledhill’den geldi. Gledhill, Bitcoin’in bir saadet zinciri olduğunu söyledi.
Süregelen tartışmalar bir tarafa, Bitcoin’in bana düşündürdüğü, eğer bir para birimi ise alışverişlerde kullanılabiliyor olması gerektiği. Değeri bu kadar değişken bir finansal aracın bu şartlar altında alım-satımda kullanılması olanaksız görünüyor. Diyelim kullanılabildi, enflasyon ve deflasyon karşısında istikrarının nasıl sağlanacağı ayrı bir merak konusu olarak zihnimde yer ediyor.
Tüm bu kripto para çılgınlığından çıkardıklarım en temel hatlarıyla şimdilik bu kadar. Bitcoin ve diğerlerinin, teknolojik sınırları kaldıran bir “devrim” mi yoksa sadece bir balon mu olduğuna ilerleyen zamanlarda tanıklık edeceğiz.
Bir sonraki yazıda buluşmak dileğiyle
Sevgiler
Müge Burcu Özdemir