NBA: Milyonlarca Dolarlık Pasta Nasıl Paylaştırılıyor?

Bekir Yusuf ALPAY

Amerika Birleşik Devletleri’nde takvimler 1 Eylül, saatler ise öğle 12.00’ı gösterdiği an NBA’de “Morotaryum Periyodu” şeklinde ifade edilen ve 6 Temmuz’un 00.01’ine kadar devam edecek olan süreç başlar. Bu süreçte NBA’de bulunan 30 takım serbest kalan, başka bir ifadeyle o gün itibariyle herhangi bir takımla sözleşmesi bulunmayan oyuncularla pazarlıklara başlar. Morotaryum periyodunun başlayacağı 1 Eylül’ün ilk dakikalarında NBA yönetimi, başlayacak sezon için geçerli olacak maaş tavanını açıklar.

ABD’de “Salary Cap” şeklinde tanımlanan bu sistem, takımların azami ve asgari maaş ödemelerinin ne tutarda olacağını düzenler. Takımlar, belirlenen tavanın üzerine çıkması yahut tabanın altına inmesi halinde birtakım mali yükümlülüklerle karşılaşır. Temel amaç rekabeti korumaktır.

Takımların yıllık ciroları türlü değişkenler üzerinden şekillenir ve her takım için bu rakam farklıdır. Örneğin, New York Knicks 21. yüzyılda, Los Angeles Lakers ise 2010’lu yılların başından itibar NBA’in en başarısız takımlarından ikisi olmalarına karşın Forbes tarafından açıklanan son listeye göre sırasıyla 3.3 ve 3 milyar dolarlık market değerleri ile NBA’nin en değerli takımlarıdır. Buna karşın; oyunculara ödenecek maaşlar üzerinde, takımların fazladan kazandığı paranın herhangi bir önemi yoktur. Bu durum, ABD’nin küçük eyaletlerinde kurulmuş olan takımların, büyük pazar takımlarıyla mücadele edebilmesi sağlayan önemli faktörlerden biridir. Maaş tavanına dönelim:

1 Temmuz 2017 tarihi itibariyle NBA yönetiminden yapılan açıklama uyarınca 2017-18 sezonu için geçerli olacak maaş tavanı 99.093 milyon, vergi sınırı 119.266 milyon ve maaş tabanı 89.184 milyon dolar olarak belirlendi. Takımlar, 99.093 milyon dolarlık maaş tavanını kendilerine tanınan birtakım hakları kullanarak 119.266 milyon dolara kadar aşabiliyor, ki bu sebeple NBA’de uygulanan sisteme “yumuşak tavan” adı veriliyor. Ancak toplam maaş ödemesinin 119.266 milyon doları aşması halinde takımlar “lüks vergisi” ödüyor ve bu ödemeler maaş tavanının altında bulunan takımlara dağıtılıyor.

Lüks vergisi ödeme sistematiği ise 5 farklı sınır ve buna bağlı olarak uygulanacak yaptırımlar üzerinden şekilleniyor.

– Sınırın 4.999.999 dolara kadar aşılması; sınır ilk defa aşılıyorsa fazladan ödenen her 1 dolar için 1,5; tekraren aşılması halinde ise 2,5 dolar lüks vergisi ödeniyor.

-Sınırın 5.000.000 ila 9.999.999 dolar arasında aşılması; sınır ilk defa aşılıyor ise her 1 dolar için 1,75, tekraren aşılıyor ise 2,75 dolar lüks vergisi ödüyor.

-Sınırın 10.000.000 ila 14.999.999 dolar arasında aşılması; sınır ilk defa aşılıyor ise her 1 dolar için 2,5; tekraren aşılıyor ise 3,5 dolar ödeniyor.

-Sınırın 15.000.000 ila 19.999.999 dolar arasında aşılması hali; sınır ilk defa aşılıyor her 1 dolar için 3,25; tekraren aşılması halinde ise 4,25 dolar ödemesi yapılıyor.

-Sınırın 20.000.000 doları aşan hallerde ise; ilk defa sınır aşılıyor ise her 1 dolar için 3,75 ve takip eden her 5.000.000 tutarındaki aşım için bu tutara eklenen 0,50 dolar; takiben aşılması halinde 4,75 dolar ve yine takip eden her 5.000.000 tutarundaki aşım için bu tutara eklenen 0,50 dolar.

NBA’de maaş ödemesine ilişkin düzeni bu şekilde özetleyebiliriz. İşin bir de oyuncu tarafına bakıp, oyuncuların maaşlarının hangi tutarlara tekabül ettiğine göz atalım. Bu miktar, maaş tavanı üzerinden yapılan oranlama ile şekillenir. Oyuncuların alacağı azami ücret, NBA’deki kıdemleri yahut başarıları maaş miktarı üzerinde arttırıcı etkiler yaratır.

Buna göre NBA’de 10 veya daha fazla sezon geçirmiş oyuncuların alabileceği azami yıllık ücret, maaş tavanının %35’idir. 7 ila 9 sezon NBA’de oynamış oyuncular için bu oran %30, daha az sezon geçirmiş oyuncular için ise %25’tir. Tekrar altını çizelim ki bu oranlar, azami tutara tekabül ediyor. Öte yandan, birtakım başarı kıstasları oyuncuların alabileceği en yüksek maaşı arttırabiliyor. Buna göre; NBA’deki sekizinci veya dokuzuncu sezonuna başlayacak olan oyuncular; çaylak kontratını imzaladığı takımda kariyerini devam ettiriyor ve bu süreç içinde NBA’de yılın en iyi, ikinci veya üçüncü kadrosuna seçilme başarısı göstermiş ise %30 yerine %35’lik oran bu oyuncu için uygulanabiliyor.

Bunun yanında NBA’in önem verdiği hususlardan biri de oyuncuların kariyerlerini, kendi takımlarında sürdürmelerini cazip hale getirmek. Zira NBA için küçük pazar ile büyük Pazar takımları arasındaki rekabeti diri tutmak, 30 takımı da potansiyel bir şampiyonluk adayı haline getirmek önemli. Aksi yönde bir politika, New York, Los Angeles gibi büyük pazarların albenisini orantısız bir şekilde arttıracak, bu da Memphis, Minnesota gibi küçük pazarları, yıldızlarını kadroda tutma noktasında hayli zor duruma düşürecektir. Bu doğrultuda NBA, kendi takımlarıyla kontrat imzalama kararı alan oyunculara başka takımlara gitme ihtimalinde yapabileceklerinden 1 yıl daha uzun süreli kontrat imzalama hakkı veriyor. Bu da 1 yıl fazla garanti ücret demek. Kuralı açıkça ifade etmek gerekirse; başka bir takıma gitme kararı alması halinde en fazla 4 yıl için kontrat imzalayabilen oyuncu için kendi takımında kalması halinde bu süre 5 yıla çıkıyor.

Sadece 1 yıl fark eden bu sözleşme sürelerinin cazibesi, oyuncular üzerinde ne denli etkilidir? İşte tam bu noktada NBA’deki yıllık ücret tutarlarının geldiği seviye üzerinde durmak gerecek.  Öyle ki 2017-18 sezonu itibariyle yürürlüğe giren yeni yayın hakları anlaşması kapsamında NBA’e; ESPN kanalı ve Turner Sports Medya tarafından 9 yıl için tam 24 milyar dolar ödenecek. Bu anlaşmanın maaş tavanına yaptığı etki neticesinde Stephen Curry 5 yıl için 202 milyon dolar, Russell Westbrook ise 5 yıl için 207 milyon dolarlık kontratlarla tüm NBA kariyerlerini geçirdikleri takımlarıyla kontrat imzaladılar. Görüldüğü gibi yıllık brüt maaş tutarı 40 milyon doların üzerine çıkmış durumda. Peki bu anlaşmalar kapsamında; 40 milyon dolarlık garanti ücretten, başka bir takıma gitmek için vazgeçmek ne kadar kolay olur. Milyon dolarlarla oynayarak yıllarını geçirmiş NBA oyuncuları için bile masada bırakmanın zor olduğu bir rakam bu.

Ayrıca, eklemekte fayda var. Eylül, 2017 itibariyle ABD basınına düşen haberlere bakılırsa maaş tavanının 2018-19 sezonu için 101; 2019-20 sezonu içinse 108 milyon dolar olması planlanıyor. Bu, her bir yıl için ödenecek ücretin artması demek.

Şurası açık ki; on milyonlarca dolarlık servete hükmeden oyuncular, bu tutarları ellerinin tersiyle itip kendi takımlarından ayrılma tercihini kolay alamıyorlar. Bundan sonra da bu karar, zorluk seviyesini korumayı sürdürecek. Spor dünyasının en gösterişli organizasyonu olan NBA; her yıl, içinden dolarlar akan musluklarıyla, bu markayı oluşturan oyuncuları beslemeyi sürdürüyor olacak. Takımların değeri, reklam gelirleri-türleri, takım patronlarının cebine giren paralar arttıkça tüm bunların doğal sonucu olarak ürünün merkezinde yer alan oyuncuların ceplerine giren miktar da artacak.

Peki yukarıda verdiğimiz brüt rakamlardan oyuncuların cebine giren miktar ne? Bunu da başka bir yazının konusu yapalım.

Bekir Yusuf ALPAY