Şampiyonlar Ligine Finansal Bir Bakış

İyi futbol iyi takımla oynanır, iyi takım iyi futbolculardan oluşur, iyi futbolcu iyi parayla transfer edilir, iyi para da şampiyonlar liginden elde edilir. Kısacası, futbol endüstrisinde söz sahibi olmak istiyorsan, önce şampiyonlar liginde oynayacaksın. Bu ligde ne kadar etkin olursan, o kadar gelirin ve dolayısıyla da başarın ve başarı oranında da taraftarın artar. Şimdi bu konuyu açalım.

Daha önce spor yazarı Bekir Yusuf Alpay, Neymar’ın yüksek bir bedelle transfer edilmesini incelemiş ve bu transferin perde arkasını bizlere çok iyi anlatmıştı. Bu yazıdan anladığımız; futbolun sadece yeşil sahalarda oynanan bir oyun olmadığını, arka planlarının farklı olduğu şeklindeydi. Aynı şekilde TV’lerde heyecanla izlediğimiz şampiyonlar ligi de, sadece yeşil sahalarda top sürmekten ibaret değildir, işin finansal boyutu dudak uçuklatan cinstendir.

Önce Türkiye’den başlayalım. Bu sezon şampiyonlar liginde iki takımımız mücadele edecekti. Başakşehir elenince; şampiyonlar ligi havuzundan Türkiye için ayrılan 22 Milyon Euro doğrudan Beşiktaş’ın kasasına gitti. Bitmedi, 13 Milyon Euro ayakbastı parasını da katarsak, daha topa ayak değmeden kasaya giren para 35 Milyon Euro. Yine bitmedi, oynanacak her maçta galibiyete 1,5 Milyon Euro, beraberliğe ise 500 Bin Euro.

Yazıya başlarken söyledik, para şampiyonlar liginde diye. Bir üst tura çıkarsan 6 Milyon Euro, yarı final için 7,5  Milyon Euro,  final için 15,5 Milyon Euro. Finalde yenilirsen teselli ikramiyesi ise 10,5 Milyon Euro.

Geçen yıl Real Madrid bu kupayı 12. Kez müzesine götürdü.  9 maçta galibiyet alırken, 3 maçta da berabere kaldı. 35 milyon Euro yayın haklarından elde ettiği gelir ile birlikte 90 Milyon Euro’yu kasasına koydu. Bir de “Store”  gelirlerini unutmamak lazım. Özellikle başarı artınca futbol takımının çıkaracağı her türlü tişört gibi malzemeleri almaya hazır milyonlarca eski adıyla taraftar, yeni adıyla müşterilerin var olması bu gelirin daha da artmasına neden olmaktadır. Tribün gelirlerini daha hesaba katmadık bile!

Diğer taraftan, şampiyonlar ligi müsabakaları hemen hemen bütün dünyada naklen gösterilmektedir. Adını haritada gösteremeyeceğimiz ülkelerde bile genç insanlarının Messi’yi tanıması ve giydiği eski bir formaya kalemle onun adını yazması, küresel şirketleri de bu takımlara reklam vermeye zorlamaktadır. Örneğin; Real Madrid, Emirates şirketiyle forma sponsorluğunu 2022 yılına kadar uzattı ve senede 75 milyon Euro’yu kasasına koyacak. Chevrolet, Manchester United’a 62 Milyon Euro ödeyecek. Barcelona Nike ile olan sözleşmesini uzattı. Küresel bir şirket olma iddiasında olan Türk Hava Yolları Barcelona’ya sponsor oldu. Peki bu şirketler neden devasa paralar ödeyerek, bu takımları sponsor olmaktadırlar? Cevap basit; şampiyonlar liginde oynayan bu takımlarının maçlarının dünya üzerinde izlenmesi ve dolayısıyla da, bu kuruluşların dünya çapında tanınması veya tanınırlığının artırılması.

Sonuç olarak; şampiyonlar liginde ana oyuncularının genellikle aynı takımlardan oluşması tesadüf değildir. Bu ligini getirisinin çok büyük olması, ligde top koşturan futbol kulüplerinin de çok büyük transfer yapmalarına ve iyi oyuncuları hiç düşünmeden transfer edebilmelerine imkân tanımaktadır. Dolayısıyla; bir kere başarılı olduklarında, devasa paraları kasana koyacağından, gelecek yılları da ipotek altına alabileceklerdir. ‘Peki bizim takımlar şampiyonlar liginde final oynayabilirler mi?’ şeklindeki sorunun cevabı ise, böyle bir finansal tablonun karşısında şimdilik ütopya olarak görülmektedir.

Prof. Dr. Hayrettin USUL