Yarının teknolojilerini bugünden hayal edebilmek

Hiç düşündünüz mü, yaşlandığınızda torunlarınız acaba bugün hayal bile edemeyeceğiniz hangi teknolojileri kullanıyor olacak? Önceki gün, popüler bir teknoloji sitesinde yayınlanan kısa bir videoda 97 yaşında bir büyükbabanın hayatında ilk kez elektrikli otonom araç ile tanışma anını izlediğimde aklıma bu soru geliverdi.

Videoda torunu tarafından kendisine sahip olduğu Tesla marka aracın özellikleri anlatıldığında oldukça etkilenen büyükbaba araca bindikten sonra şaşkınlığını gizleyemiyor. Aracın 20 dakikalık şarj ile bataryasının yarısının, 4 saat içinde ise tamamının dolduğuna inanamayan büyükbabanın aracın performansına ve sessizliğine şahit olduğu andaki yüz ifadesini İhtiyarlar TV sayfasında izleyebilirsiniz.

Ülkemizde çok fazla bilinmese de elektrikli araç sektöründe ciddi bir yere sahip olan Tesla, batarya teknolojisindeki ciddi yatırımları sayesinde oldukça uzun menzile sahip araçlar üretiyor. Son dönemde otonom, yani sürücüsüz araçlara önem veren şirketin geçtiğimiz ay piyasaya çıkan Model 3 adlı aracı için siparişler veren müşterilere şimdiden 2019’a kadar sıra verdiği biliniyor.

Otonom araçlarla ilk kez 80’li yıllarda ülkemizde Kara Şimşek adıyla yayınlanan dizi sayesinde tanışmıştık. Sürücüsüz olmasının yanı sıra yapay zekâ sayesinde sahibi ile konuşma ve karar verme yeteneklerine sahip olan Kitt, sürücüsü nerede olursa olsun ona kolundaki saati ile ulaşıp iletişim kurabiliyordu. O günlerde hayal gibi görünen bu teknolojilerin tümüne şu anda sahibiz. Otonom araçlar tüm dünyada giderek yaygınlık kazanıyor. Akıllı saatler sağlık takibinden yön bulmaya kadar pek çok özelliği ile hayatımızın bir parçası olmuş durumda. Apple’ın hayatımıza kattığı Siri ile başlayan ve özellikle ABD’de yaygın olarak kullanılan Google ve Amazon’un akıllı ev asistanları halihazırda sahiplerini sesinden tanıyıp onların talimatlarını yerine getiriyor.

Açıkçası, zamana yolculuk ve ışınlanma gibi fiziksel olarak halen imkânsız görünen hayaller dışında Hollywood senaryolarında rastladığımız pek çok bilim kurgu masalının son yıllarda gerçekleştiğine şahitlik ettik. Sadece 20 yıl önce hayretle izlediğimiz Face Off (Yüzyüze) filmindeki yüz naklini imkânsız bulurken, şu anda yüz nakli de dahil olmak üzere pek çok organ ve doku transferi başarı ile yapılıyor ve önümüzdeki iki yıl içinde ilk kafa naklinin denenmesi planlanıyor. Mekanik, elektronik ya da üç boyutlu yazıcılarla geliştirilen yapay parçalar ile görme ve hareket etmeye yönelik biyonik destekleri de unutmamak gerek.

Elbette, henüz gerçekleşmese de üzerinde çalışılan ve önümüzdeki birkaç yıl içinde yaygınlaşacak olan teknolojiler de söz konusu. Örneğin, uçan sürücüsüz taksiler üzerinde ciddi bir şekilde çalışılıyor ve Airbus 2020’ye kadar drone benzeri uçan taksiler üretmeyi planlıyor. Drone’lar önümüzdeki yıllarda evlere dağıtım amacıyla yaygın olarak kullanıma başlayacak. Daha önceki yazılarımda paylaştığım hyperloop çalışmaları hızlı bir şekilde ilerliyor ve geçtiğimiz günlerde Elon Musk, ABD hükümetinden New York ile Washington DC arasını yarım saate indirecek yer altı tüplü taşıma sistemi için izin aldığını duyurdu. Özel firmalar uzay turistleri taşımak için yıllardır sürdürdükleri hazırlıkları tamamlamak üzere.

Tüm bu gelişmeleri saymakla bitiremeyiz. Şimdi yazının başında sorduğum soruyu tekrar sorsam cevabınız ne olurdu: “Acaba yaşlandığınızda torunlarınız bugün hayal bile edemeyeceğiniz hangi teknolojileri kullanıyor olacak?

Prof. Dr. Mustafa Zihni TUNCA