Velhasıl, Misafiriz Bu Dünyada…

Yukarıdaki çizim bir kuş….

Göçmen kuş….

 Uzak dağların ardından gelip belirli mevsimlerde topraklarımızda misafir olan kuşlardan…

Çocukken göçmen kuşları görünce hep bir yerlere gitmek gelirdi aklıma. Onlara özenir, özgürce gezmek, yeni yerler görmek, keşfetmek isterdim…

Bahar gelince leyleği havada görmek için gökyüzüne bakardım hep.

-Şuradaki leylek mi?

-Yooo

-Peki!  Bulutların arasında süzülen şey leylek mi?

-Hayır

-Köydeki evlerin bacalarına bakalım, geçen yıl yuva yapmışlardı oraya. Belki bu sene de gelirler…

Sanırım sadece ben değil, herkes özenmiştir leyleklerin bu şekilde dolaşmalarına.  Göçmen kuşlara özenenlerin önündeki engellerden birisi olan ulaşım ve iletişimin kolaylaşması ile seyahat edenlerin sayıları da arttı. Seyahatler önceleri ülke içinde uzak bölgelere, daha sonra da farklı ülkelere kaymaya başladı.

 Seyahat eden insanlar para harcadılar. Gittikleri yerlerde para harcadılar. O noktaya varıncaya kadar para harcadılar. Seyahat etmeden para harcadılar. Seyahati planlarken para harcadılar. Seyahat bitti ama seyahatte gördüklerini başka insanlara anlatmak için yine para harcadılar.

Harcadılar….

Harcadılar…

Paranın olduğu yerde ister istemez vahşi bir rekabet çıktı. Bazı ülkeler bu para kaynağının farkına çok çok önce varıp turizm sektörü adı altında bir sektör oluşturdu.

 2015 yılında dünyada en çok turist çeken ülke 84,5 milyon ziyaretçi ile Fransa oldu. Daha sonra 77,5 milyon misafir alan ABD, üçüncü sırada ise  68,2 milyon turist ile İspanya var.

Ülkemiz ise 36.5 milyon misafir ile Çin ve İtalya’dan sonra 6. sırada yer alıyor. Ülkemizde geçen yıl hain paralel yapı tarafından gerçekleştirilen darbe girişiminden sonra bu sayı %30,05 azalış göstererek 25.5 milyona düştü.

Özellikle istanbul’da 3. havalimanının 2018’de açılacak olması, Antalya havalimanında yapılan yenileme, hafif raylı sistem ve havalimanı kapasite büyütme  çalışmaları ile ülkemize gelecek yabancı misafirler  üzerindeki etkisini arttıracaktır.

Ulaşım yönünden iddialıyız. Misafirperverliğimizden şüphe yok. Kültürel renkliliğimiz  diğer insanları hayrete düşürecek bir seviyede.  Sahil şeridimiz, doğal güzelliklerimiz muhteşem.

Eee, sorun ne o zaman???

Sorun pazarlamada,  yeterince kendimizi tanıtamamakta. Yabancı ülke medyalarında ülkemizi kötü göstermeye çalışmak Fransa, Almanya, ABD, İspanya’nın işine geliyor.  Bu ülkeler aktif olan pazarı elinde tutmak istiyor. Buna karşılık biz ne yapıyoruz? Sadece dizlerimi dövüp bekliyoruz.  Turizm sektörünün zayıflamasında suçu birbirimize atıyoruz. Evet! bazı hatalarımız olabilir. Ama bu hataları biz kendi içimizde çözebiliriz. Ancak misafir kaynağı olan ülkelerle dirsek temasını yakın tutmalıyız. Bunun yanında ülkemize yeni misafir kaynağı oluşturmalı, başka ülkelere turizm çıkartmaları yapılmalı ve o ülkelerden turist çekmeye çalışmalıyız. Yıllar yıllar önce, her yerde tanıtım atağı yapan Türkiye sanki son beş yıldır hazırdan yemeye başladı.

2012 yılında başlatılan bir proje ile göçmen kuşların rotasını belirleyip inceleme yapmak için Slovak ve Macar  bilim insanları göçmen kuşlara çip  takıp takip etmeyi planlıyorlar. Proje kapsamında da bir leyleğe çip takılıyor ve serbest bırakılıyor. Leylek 2600 kilometre sonunda hareket etmediği görülüp Türk yetkililere haber veriliyor. Yapılan inceleme sonucunda leyleğin Mersin ilinde avcılar tarafından vurulduğu için hareket edemediği anlaşılıyor. Tedavi altına alınan leylek sıcak yerlere göç edemeden ölüyor…

Yasin ERDOĞAN